
Esas No: 2015/1502
Karar No: 2015/12140
Karar Tarihi: 18.06.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/1502 Esas 2015/12140 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, Hollanda Sigorta Rejimine giriş olduğundan bahisle 30.06.1975 tarihinin Türkiye"de sigorta başlangıcı olarak tespitini istemiştir.
Mahkemece, Türkiye’deki sigorta başlangıcının 14.11.1979 tarihi olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı,... Rejimine giriş olduğundan bahisle 30.06.1975 tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak tespitini istemiştir. Mahkemece, davacının 14.11.1961 doğum tarihine göre, 18 yaşını ikmal ettiği 14.11.1979 tarihinin Türkiye’de sigortalılık başlangıcı olarak kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda; davacının 14.11.1958 olan doğum tarihinin ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 17.11.1980 gün 1980/306 sayılı ilamı ile 14.11.1961 olarak tashih edildiği ve söz konusu tashih işleminin davacının ... Sigortası kapsamında çalışmaya başladıktan sonra gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
506 sayılı Yasanın 120. maddesinin 3. fıkrasında “İş kazalarıyla meslek hastalıkları, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasından gelir ve aylık tahsisleri ile sermaye değerinin hesabında, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının hekim raporuyla ilk defa tespit edildiği veya sigortalıların yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı Kanunlara veya 506 sayılı Kanun ile diğer sosyal güvenlik kurumlarına tâbi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten sonraki yaş tashihleri dikkate alınmaz.” hükmü yer almaktadır. Buna göre; sigortalı olarak çalışmaya başlamadan önceki yaş tashihleri gelir ve aylık tahsisi ile gelir peşin sermaye değeri hesabında nazara alınmayacaktır.
506 sayılı Yasanın Geçici 54. maddesinde, “01/04/1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında 60 ıncı maddenin (G) fıkrası hükmü uygulanmaz.”hükmü düzenlenmiştir.
17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Yasanın 79. maddesi ile değişik 3201 sayılı Yasanın 1. maddesinde, “Türk Vatandaşlarının yurt dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir” hükmü yer almaktadır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında; 506 sayılı Yasanın 120/3. maddesi somut olaya uygulandığında, davacının sigorta başlangıç tarihi olarak kabul edilen 14.11.1979 tarihinden sonra kesinleşen yaş tashihi hükmü ile davacının doğum yılının 1958 iken 1961 olarak düzeltildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının yaş tashihinden önceki doğum yılı olan 1958 yılının sigortalılık başlangıcı olarak esas alınması gerekmektedir. 3201 sayılı Yasanın 1. maddesi uyarınca sigortalı 18 yaşını ikmal ettiği tarihten itibaren Türk vatandaşı olarak yurt dışında geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri borçlanabileceğinden, bir başka anlatımla, sigortalının 18 yaşını ikmal etmeden öncesi dönemi borçlanma imkanının 3201 sayılı Yasanın 1. maddesine göre mümkün bulunmaması nedeniyle 506 sayılı Yasanın Geçici 54. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı nazara alındığında, davacının yaş tashihinden önceki doğum tarihi olan 14.11.1958 tarihine göre 18 yaşını ikmal ettiği tarih itibariyle sigortalılık başlangıç tarihinin irdelenmesi gerekirken, yaş tashihinden sonraki doğum tarihi olan 14.11.1961 tarihi gözetilerek hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırıdır.
3-Öte yandan, Mahkemenin, henüz yapılmış bir borçlanma işlemi bulunmadan, sigorta başlangıcına ilişkin kabulü de eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
...ile ... arasında imzalanan ... Sözleşmesinin, konuya ilişkin 29’uncu maddesi hükmü, Malullük, Yaşlılık ve Ölüm sigortaları hakkındaki Türk mevzuatının uygulanmasında, sigortalı, Türkiye’de yaşlılık sigortasına tabi işe girmeden önce, ...’da bir yaşlılık sigortasına tabi olmuşsa, bahis konusu ... rejimine tabi olduğu ilk günün, Türk mevzuatına göre yaşlılık sigortasına tabi işe ilk defa girdiği gün olarak kabul edileceğini öngörmüştür.
Ancak, anılan sözleşme hükmünün uygulanabilmesi; davacı tarafa yöntemine uygun şekilde verilecek mehille, Hollanda Sigorta Rejimine giriş tarihini içerecek şekilde (somut olayda 14.11.1961 olarak tashih edilmeden önceki doğum tarihi olan 14.11.1958 tarihine göre 18 yaşını ikmal ettiği 14.11.1976) yurt dışı borçlanmasının usulünce yapılmasının sağlanması halinde mümkün olup, bu husus gözetilmeksizin, yazılı şekilde sigorta başlangıcına hükmedilmesi isabetli görülmemiştir.
4-Kabule göre de, sigorta başlangıcında 14.11.1979 tarihi öncesine ilişkin talebin kabul edilmemesi davanın kısmen reddi olup, yargılama giderleri taraflar arasında oranlanarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Kurum yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması, isabetsiz bulunmuştur.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 18.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.