Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/23796 Esas 2014/17165 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/23796
Karar No: 2014/17165
Karar Tarihi: 03.09.2014

Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/23796 Esas 2014/17165 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Muradiye Asliye Ceza Mahkemesi tarafından görülen bir davada, sanık taksirle öldürme suçundan yargılanmıştır. Mağdurun zorunlu vekil atanması gerektiği göz ardı edilmiş ve taksirle hareket sonucu neden olunan neticenin, sanığın kişisel ve ailevi durumu bakımından artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açması gerektiği savunulmuştur. Olayda ölen kişinin sanığın babasının amcasının oğlu olması nedeniyle aradaki akrabalık derecesinin tek başına ceza hükmünün uygulanmasını gerektirmeyeceği belirtilmiştir. Bu nedenlerle, üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları kabul edilerek, hüküm kanuna aykırı bulunmuş ve bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nın 234/2. maddesi: Yargılama aşamasında zorunlu vekil atanması gerektiği hükümlerini düzenler.
- 5237 sayılı TCK'nın 22/6-1. cümlesi: Taksirle hareket sonucu neden olunan neticenin, münhasıran sanığın kişisel ve ailevi durumu bakımından artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açması halinde ceza verilmemesini öngörür.
- 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi: Yargıtay'ın bozma kararına uyma y

12. Ceza Dairesi 2013/23796 E. , 2014/17165 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname no : 12 - 2013/63910
Mahkemesi : Muradiye Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 19/10/2012
Numarası : 2011/237-2012/260
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm, üst Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-01.05.2002 doğumlu mağdur Bedih Beyaztaş"a 5271 sayılı CMK"nın 234/2. maddesi uyarınca yargılama aşamasında zorunlu vekil atanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-5237 sayılı TCK"nın 22/6-1. cümlesinin uygulanabilmesi için taksirle hareket sonucu neden olunan neticenin, münhasıran sanığın kişisel ve ailevi durumu bakımından artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açması gerektiği, meydana gelen olayda ölen İ.. M.."nın sanığın babasının amcasının oğlu olduğu, bu nedenle aradaki bu akrabalık derecesinin tek başına anılan hükmün uygulanmasını gerektirmeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.