Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/13499 Esas 2013/15260 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 28.05.2013 gün ve 2013/6471-8086 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, davalı ... başkanlığının ihtiyari aleni ihaleyle yaptığı satış sonucu kazanılan şahsi hakkın ihale alıcısı tarafından 10.07.1985 tarihinde davacıya temlikine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davalı ... vekili, 818 sayılı Borçlar Kanununun 125. maddesi uyarınca davanın zamanaşımına uğradığını, bu nedenle reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizce onanması üzerine, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
12.05.1972 tarihinde yapılan ihale, herkesin iştirak edebildiği ihtiyari ve aleni müzayede yoluyla satım işlemine ilişkindir. Borçlar Kanununun 225. maddesi hükmü gereğince satım, satıcının ihalesiyle münakit olur. İhtiyari ve aleni müzayede yoluyla satış alıcısına şahsi hak sağlayacağından, kazanılan bu şahsi hakkın yazılı olmak koşuluyla Borçlar Kanununun 162 ve 163. maddeleri uyarınca temliki mümkündür. O yüzden, ihale alıcısının 10.07.1985 tarihinde davacıya devri bir temlik işlemidir. Dolayısıyla davacı 12.05.1972 tarihinde yapılan ihaleyle kazanılan haklardan yararlanacaktır.
Ayrıca taşınmaz ihale alıcısı tarafından davacıya teslim edildiğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği yönündeki savunma Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmayacağından dinlenemez.
Bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi doğru olmadığından mahkemece işin esasına girilerek tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delilleri toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Kararın Dairemizce açıklanan bu nedenle bozulması gerekirken onanması maddi hataya dayalı olduğundan, yerinde görülen karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan gerekçe ile bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle Dairemizin 28.05.2013 tarihli ve 2013/6471 E, 2013/8086 K sayılı onama kararının KALDIRILMASINA, kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana iadesine 06.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.