Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5129
Karar No: 2022/6178
Karar Tarihi: 28.06.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/5129 Esas 2022/6178 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı Hazine vekili, 3303 sayılı Kanun kapsamında yapılan kadastro çalışmaları sırasında davalı adına kullanıcı tespiti yapılarak Hazine adına bahçe niteliği ile tespit edilen taşınmazdaki yaklaşık 1800,00 m2'si üzerindeki hak sahipliğine ilişkin kadastro tespitinin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkeme davanın kısmen kabulü ile taşınmazın tesciline ve şerhlerin konulmasına karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusu neticesinde verdiği karar miktar itibariyle kesin nitelikte olmayıp, temyizi kabil nihai karar olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz talebinin reddine ilişkin usul ve yasaya aykırı ek kararın kaldırılması istemiyle temyiz başvurusu yapılmıştır. Kararda, Anayasa'nın 36. maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi uyarınca yargılama hakkına sahip olan herkesin kanun yoluna başvurma hakkı olduğu belirtilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesi uyarınca, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabileceği ifade edilmiştir.
8. Hukuk Dairesi         2021/5129 E.  ,  2022/6178 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosu
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasında ... Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı Hazine vekili ve davalı ... tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilen kararın davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince 27.12.2019 tarihli ek karar ile kesin karara karşı yapılan temyiz isteminin reddine karar verilmiş, anılan ek karar da davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    K A R A R

    ... İli ... İlçesi Güney Köyünde 3303 sayılı Kanun'un Ek-1.maddesi kapsamında yapılan kadastro sırasında, çalışma alanında bulunan 41 ada 138 parsel sayılı 4863,13 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine, "3303 sayılı Kanun'un 3. maddesi gereğince idarenin ve ruhsat sahiplerinin maden arama ve işletme faaliyetlerine müdahale edilemeyeceği ve bundan doğacak zararlarda mülkiyet hakkına dayanılarak bir hak ve tazminat iddiasında bulunulamayacağı, kamu yararı ve ülke güvenliği açısından yabancı uyruklu gerçek kişiler ile kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip yabancı şirketlerince iktisap ve sınırlı ayni hak tesis edilemeyeceği ve taşınmazın 14.11.1999 tarihinden evvel olmak üzere ... kızı ...’in kullanımında olduğu, 14.11.1999 tarihinden evvel olmak üzere A ve B ile gösterilen 2 katlı kargir binalar ve C harfi ile gösterilen kömürlüğün adı geçene ait olduğu" şerhi verilerek, bahçe niteliğinde Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
    Davacı Hazine vekili, 3303 sayılı Kanun kapsamında yapılan kadastro çalışmaları sırasında davalı adına kullanıcı tespiti yapılarak Hazine adına bahçe niteliği ile tespit edilen taşınmazdaki yaklaşık 1800,00 m2'si üzerindeki hak sahipliğine ilişkin kadastro tespitinin iptali istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile dava konusu 41 ada 138 parsel sayılı taşınmazın 28.05.2019 tarihli bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen 1260,76 m2'lik kısma son parsel numarası verilerek Hazine adına tapuya tesciline, beyanlar hanesine “3303 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesi gereğince idarenin ve ruhsat sahiplerinin maden arama ve işletme faaliyetlerine müdahale edilemez ve bundan doğacak zararlarda mülkiyet hakkına dayanılarak bir hak ve tazminat iddiasında bulunamaz, kamu yararı ve ülke güvenliği açısından yabancı uyruklu gerçek kişiler ile kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip yabancı ticari şirketlerince iktisap veya sınırlı aynı hak tesis edilemez" şerhlerinin konulmasına, aynı raporda (C) harfi ile gösterilen 2163,29 m2 kısma son parsel numarası verilerek Hazine adına tesciline, yukarıda belirtilen şerhlerle birlikte, "14.11.1999 tarihinden evvel olmak üzere ... kızı ...’in kullanımında olduğu, 14.11.1999 tarihinden evvel olmak üzere (A) harfi ile gösterilen 2 katlı kargir bina ... kızı ...'e ait bulunduğu şerhinin konulmasına, 41 ada 138 parsel sayılı taşınmazın aynı raporda (B) harfi ile gösterilen kısmı olarak taşınmazın kadastro tutanağında belirtilen vasıf ve 1439,08 m2 yüzölçümüyle Hazine adına tapuya tesciline, tutanağın beyanlar hanesinde bulunan şerhlerin iptali ile (A) bölümüne ilişkin olarak konulan şerhlerle birlikte 14.11.1999 tarihinden evvel olmak üzere ... kızı (61651411768) ...’in kullanımında olduğu, 14/11/1999 tarihinden evvel olmak üzere (B) harfi ile gösterilen 2 katlı kargir bina ve (C) harfi ile gösterilen kömürlük ... kızı ...'e ait olduğu şerhinin konulmasına karar verilmiştir.
    Hükmün davacı Hazine vekili ile davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davacı Hazine ile davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Anılan karara karşı davacı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmakla, aynı Dairenin 27.12.2019 tarihli ek kararıyla, davacı Hazine vekilinin temyiz dilekçesi, HMK'nin 366/1 maddesi yollamasıyla HMK'nin 346/1. maddesi uyarınca reddedilmiş ve iş bu ek karar, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Anayasa'nın 36. maddesinin 1. fıkrası uyarınca herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile ... yargılanma hakkına sahiptir. Mahkemeye erişim ..., Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün bir unsurudur. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde de herkesin kişisel hak ve yükümlülükleriyle ilgili her türlü iddiasını mahkeme önüne getirme ... güvence altına alınmıştır. Buna göre, mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma ..., ... yargılanma ... kapsamındadır.
    28.07.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesi ile "Kadastro Mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar ve değere bakılmaksızın 12.1.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir." hükmü getirilmiştir. Hükmün gerekçesinde belirtildiği üzere, bu madde ile söz konusu davaların miktar veya değerine göre istinaf veya temyiz yoluna tabi olup olmadığıyla ilgili uygulamada oluşan tereddütlerin giderilmesi amaçlanmıştır.
    Dava, kullanım kadastrosu tespitine itiraza ilişkindir.
    Yukarıda açıklandığı üzere Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan ... yargılanma ... kapsamındaki mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma ..., hukuk güvenliği ile hukuki belirlilik ilkesi, 28.07.2020 tarihli ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesi karşısında, tereddüte yol açan usul kurallarının hakkaniyete halel getirecek kadar aşırı şekilci olarak uygulanmaması ve adalet duygusunun rencide edilmemesi gerektiği de gözetildiğinde, Bölge Adliye Mahkemesinin 17.10.2019 tarihli kararına karşı temyiz yoluna başvurulabileceği kabul edilmelidir. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz isteminin reddine ilişkin 27.10.2019 tarihli ek kararı doğru olmamıştır.
    3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesi uyarınca, Kadastro Mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın 12.01.2011 tarihli 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir.
    Bu itibarla, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusu neticesinde verdiği karar miktar itibariyle kesin nitelikte olmayıp, temyizi kabil nihai karar olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz talebinin reddine ilişkin usul ve yasaya aykırı ek kararın kaldırılmasına karar verilerek işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 28.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi