Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3830
Karar No: 2020/2968
Karar Tarihi: 01.06.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/3830 Esas 2020/2968 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/3830 E.  ,  2020/2968 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın davacıya çarpmasıyla oluşan kazada davacının ağır biçimde yaralandığını, 31.924,00 TL. tedavi gideri yaptığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanun"un 59. ve geçici 1. maddesi gereği tedavi giderlerinden SGK"nın sorumlu olduğu ve davalıların herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen hükmün, davacı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 19.11.2013 tarih, 2012/14995 Esas ve 2013/16014 Karar sayılı ilamı ile; "KTK"nun 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasa"nın 59. maddesi ve geçici 1. maddesi ile KTK"nun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın A-1. maddesinde belirtilen düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasa"nın 98. maddesinde
    belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk SGK"ya geçtiğinden davada yasal hasımın Sosyal Güvenlik Kurumu olduğu, SGK"nın davaya dahil edilmesiyle yargılamaya devam edilmesi gerektiği; 2918 sayılı Yasa"nın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu"nun, yasa kapsamı dışında kalan giderlerden ise davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulması gerektiği; araç işleteni ve sürücüsü olan davalı gerçek kişilerin ise, davacının kaza nedeniyle oluşan tüm zararından sorumlu olduğu" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; alacak miktarının saptanması bakımından gerekli görülen bilirkişi heyeti raporunun alınması için, gider avansı yatırılması konusunda davacı yana kesin süre verildiği; verilen kesin süreye rağmen eksik gider avansının yatırılmadığı ve davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacı yanca kararın yasal sürede temyiz edildiği ve karara karşı başvurulacak kanun yolunun yanlış gösterilmesinin hak kaybına yol açmadığı dikkate alındığında, bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının yerinde görülmemesine; gerekli görülen bilirkişi heyeti raporu için yatırılacak gider avansının detaylı biçimde ara karar ile belirlendiği gözetildiğinde, avans yatırılmasına ve sonuçlarına ilişkin temyiz itirazlarının yerinde görülmemesine göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle yapılan belgeli tedavi giderlerinin, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalılar ve dahili davalı SGK Başkanlığı"ndan tahsili istemine ilişkindir.
    Davacının talep ettiği tedavi giderlerine ilişkin hesaplama için, sosyal güvenlik uzmanı/iktisatçı bilirkişiden rapor ve ek raporlar alındığı; bu raporların yeterli görülmemesi üzerine, doktor- hesap uzmanı hukukçu- Sayıştay denetçisinden oluşacak 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınması için gerekli avansın yatırılması konusunda verilen kesin sürede avans yatırılmadığından davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
    6100 sayılı HMK"nun 266/1. maddesinde, çözümü hukuk dışında özel ve teknik bilgi gerektiren konularda hakimin kendiliğinden ya da tarafların talebi üzerine bilirkişi raporu alabileceği kabul edilmiştir. Alınacak raporu düzenleyecek olan bilirkişinin, rapor düzenlenecek hususlarda uzmanlığının bulunması gerektiği gözetilerek bilirkişi seçiminin yapılması gerektiği açıktır.
    Davacının talep ettiği tedavi giderleri, 6111 sayılı Kanun, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Borçlar Kanunu"nu ilgilendirmekte olup; talep edilen tedavi giderinin tamamının özel hastanede yapılan tedaviye ilişkin belgeli giderler olduğu da dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
    6111 sayılı Kanun"un 59. ve geçici 1. maddeleriyle, trafik kazasından kaynaklanan yaralanmalar nedeniyle yapılacak belgeli tedavi giderlerinden SGK"nın sorumlu olduğu benimsenmiş; anılan Kanun"a bağlı olarak çıkartılan tebliğ/ genelge ve yönetmelikte ise, SGK"nın sorumlu olduğu tedavi gideri bedellerinin, Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) hükümlerine göre belirleneceği düzenlenmiştir. Ancak; Danıştay Onbeşinci Dairesi"nin 14.11.2013 tarihinde yürütmesinin durdurulması ve daha sonra, 16.03.2016 tarih- 2013/7713 Esas ve 2016/1779 sayılı kararı ile "Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğin 4/1. maddesinde yer alan "... Sağlık Uygulama Tebliği"nde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda" ibaresinin iptaline karar verilmiştir. Anılan iptal kararı gereği, 6111 sayılı Kanun kapsamında kalan belgeli tedavi giderleri için SUT esaslarının uygulanması imkanı kalmamıştır. Bu itibarla; SUT"a göre hesaplama yapılmasını gerektiren bir durum da somut olayda mevcut değildir.
    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; davaya konu edilen tedavi giderleri için konusunda uzman doktor bilirkişiden alınmış bir rapor bulunmadığı; davaya konu edilen tedavi giderlerinin kazadaki yaralanma ve bunun tedavisiyle uyumlu olup olmadığı konusunda inceleme yapılması gerektiğinden, rapor alınan sosyal güvenlik uzmanı bilirkişinin rapor vermeye ehil olmadığı; 3 kişilik bilirkişi heyeti oluşturulmasını gerektirecek bir halin sözkonusu olmadığı ve sadece doktor bilirkişiden rapor alınmasının somut olayın özelliklerine uygun düştüğü hususları gözetilerek; konusunda uzman doktor
    kazadaki yaralanmasının mahiyetiyle uyumlu olup olmadığı konusunda rapor alındıktan sonra, 6111 sayılı Kanun"un 59. ve geçici 1. maddeleri hükümleri ve önceki bozma ilamının kapsamı da gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 01/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi