5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/35034 Esas 2020/2591 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/35034
Karar No: 2020/2591
Karar Tarihi: 09.03.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/35034 Esas 2020/2591 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, gümrük kaçakçılığı suçunun devletin egemenlik hakkının ihlali ve vergi kaybına sebep olması nedeniyle ciddi bir suç olduğunu belirtti. Sanık hakkında daha önce benzer bir suçtan dolayı kesinleşmiş bir ceza olduğu ortaya çıktı. Bu nedenle, sanığın aynı mağdura karşı bir kez daha aynı suçu işleyip işlemediği tartışılması gerektiği ifade edildi. Ayrıca, takdiri indirim uygularken, yanlış bir kanun maddesinin uygulandığına dair bir hata yapıldığı tespit edildi. Kararın bozulmasına karar verildi ve dosyaların yeniden incelenmesi talep edildi. Kanun maddeleri 5607 Sayılı Kanun ve TCK'nin 43/1. ve 62. maddeleri ile CMUK'nin 232/6 ve 321. maddeleridir.
19. Ceza Dairesi         2019/35034 E.  ,  2020/2591 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisinin ihlalidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle;
    UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında 22.11.2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine, Bakırköy 34. Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen 2013/1307 (E) ve 2014/513 (K) sayılı mahkumiyet hükmünün temyiz edilmeksizin kesinleşmesi karşısında;
    Kesinleşmiş cezanın mahsup edilip edilmeyeceği bakımından anılan dosya getirtilip incelenerek suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
    Kabule göre de;
    Sanık hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak TCK"nin 62/1. maddesi yerine TCK"nin 62. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMUK"nin 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    Kanuna aykırı, katılan vekili ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, tebliğnameye aykırı olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 09/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.