17. Hukuk Dairesi 2018/3045 E. , 2020/2966 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 3.
Taraflar arasındaki, tazminat ve rücuen tazminat istemli davalardan, asıl davanın kabulüne ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı, taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusu üzerine; asıl dava hakkındaki istinaf başvurusunun kısmen kabulüne ve birleşen dava hakkındaki istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince istenilmekle, dosyadaki kağıtlar okundu gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl davada, davacılar vekili; davacılara ait işyerinin davalı nezdinde sigortalı olduğunu, elektrik tesisatına ilişkin kontrol ve tespitler de yapılıp düzenlenen uygunluk belgesinden sonra işyerinin kiraya verildiğini, işyerinde çıkan yangın sonucu hasar oluştuğunu, davalıya başvurulduğu halde ödeme yapılmadığını, yangında davacıların kusuru bulunmadığını belirterek belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada şimdilik 10.000,00 TL. tazminatın yangın tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 19.11.2015 tarihli artırım dilekçesiyle, taleplerini 137.025,14 TL"ye yükseltmiştir.
Birleşen davada, davacı vekili; davalıların maliki olduğu ve sigortalıları tarafından işletilen işyerinde yangın sonucu hasar oluştuğunu, sigortalıya hasar bedelini ödediklerini, yangının bina elektrik tesisatından kaynaklanmış olması nedeniyle davalılara rücu haklarının doğduğunu, sigortalıya ödenen 457.997,66 TL"den davalı ... adına düzenlenen işyeri sigorta poliçesindeki 3.şahıs mali sorumluluk klozu doğrultusunda tahsil edilen 123.316,21 TL"nin mahsubuyla bakiye bedelin 334.681,45 TL. olarak saptandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 334.681,45 TL"nin ödeme tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; asıl davanın kabulü ile 137.025,14 TL. tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve davacıya verilmesine; birleşen davanın kısmen kabulü ile 274.798,59 TL. rücuen tazminatın ödeme tarihi olan 30.03.2012"den işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, fazla isteğin reddine dair verilen hükme karşı, taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi tarafından; birleşen davaya ilişkin hükme yönelik taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine; asıl davaya ilişkin hükme yönelik taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle yeniden hüküm tesisine, asıl davanın kısmen kabulü ile 137.025,14 TL. tazminat bedelinden tapudaki 56/198 paya karşılık 38.754,58 TL"nin olay tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve davacı Zübeyde Karauğuz"a ödenmesine; 137.025,14 TL. tazminat bedelinden tapudaki 76/198 paya karşılık 52.595,50 TL"nin olay tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve davacı ..."a ödenmesine karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, istinaf mahkemesi kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davaya konu yangının çıkış sebebi ile olaydaki taraf kusur oranlarının, konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporla saptanmış ve bu raporun hükme esas alınmış olmasına göre; birleşen dava davacısı ... Sigorta A.Ş. vekili ile asıl dava davacıları vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Asıl dava, işyeri sigorta poliçesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Asıl davanın davacılarından ... ile davalı arasında imzalanan sigorta sözleşmesinin yapıldığı tarihte yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 1270. maddesinde "diğer bir kimsenin nam ve hesabına yapılan sigorta" düzenlenmiştir. TTK"nun 1270/1. maddesinde "bir kimse diğer bir kimsenin nam ve hesabına dahi sigorta akdedebilir; şu kadar ki; o kimse, nam ve hesabına hareket ettiği kimseyi temsile salahiyetli değilse sigorta priminden dolayı bizzat mesul olur" düzenlemesine; aynı maddenin 2. fıkrasında "nam ve hesabına sigorta mukavelesi yapılan kimse rizikonun gerçekleşmesinden önce veya sonra icazet verirse sigortadan faydalanır" düzenlemesine ve 3. fıkrasında ise "diğer bir kimsenin nam ve hesabına yapıldığı, mukavele şartlarından anlaşılmıyan bir sigorta mukavelesi bunu yapmış olan kimsenin nam ve hesabına yapılmış sayılır" düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan bu yasal düzenlemeyle, 3.kişi yararına sigorta sözleşmesi yapılmasına ilişkin ilkeler belirlenmiştir.
Diğer yandan, TTK"nun 1275. maddesindeki "müşterek menfaatlerin sigortası" başlığı altında, "bir malın veya o mala mütaallik bir hakkın yalnız bir kısmında menfaat sahibi olan kimse kendisine ait olan kısmından fazlasını da sigorta ettirmişse sigortanın bu fazlaya ait kısmı onda ilgisi olanlar hesabına yapılmış sayılır" düzenlemesi yapılmıştır.
Asıl davaya konu edilen somut olayda; davacılardan ..."un müşterek malik sıfatıyla hak sahibi olduğu taşınmaz, davacı ... tarafından sigorta ettirilmiştir. İşyerinde asıl dava davacıları paylı mülkiyet esasıyla hak sahibi olduğu gibi, dava dışı ..."un da paylı malik olduğu tapu kayıtlarından anlaşılmaktadır. Bu itibarla; hem davacıların hem de dava dışı Köksal"ın taşınmazda müşterek menfaatlerinin bulunduğu; birden fazla kişinin müşterek menfaati bulunan bir malın menfaat sahiplerinden davacı ... tarafından sigorta ettirildiği açıktır.
Öte yandan; davalı tarafından sigortalanan malda müşterek menfaati bulunan dava dışı ... tarafından imzalanan 18.02.2012 tarihli "muvafakatname" başlıklı belge mahkemeye sunulmuştur. Bu belgede, "sigortalı taşınmazda yangın nedeniyle oluşan hasarın tamamının davacı ... tarafından onartılacağı; davacı ... tarafından yaptırılan sigorta poliçesi gereği ödenecek tazminatın davacı ..."e ödenmesine muvafakatinin olduğu" ifadelerine yer verildiği görülmektedir.
Açıklanan vakıalar karşısında; davacı ..."in müşterek menfaat sahibi olduğu işyerini tek başına sigortalattığı ve bu sigortanın TTK"nun 1270. ve 1275. maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği hususu ile dava dışı müşterek malik Köksal tarafından verilen muvafakat de dikkate alınarak, davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, davacı/ sigortalı ..."in taşınmaz üzerindeki payına göre belirleme yapılması ve hukukun yanlış uygulanması nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Birleşen dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Birleşen davada davacı sigorta şirketi vekili, sigortalılarına ödedikleri hasar bedelinin 457.997,66 TL. olduğunu, davalı ... adına düzenlenen işyeri sigorta poliçesindeki 3.şahıs mali sorumluluk klozu gereği 123.316,21 TL. tahsil ettiklerini ve bu bedelin düşülmesinden sonra kalan 334.681,45 TL. rücu alacakları bulunduğunu iddia ederek talepte bulunmuştur. Davaya konu yangın olayında bina maliki davalıların % 60 ve davacı sigortalısı olan dava dışı kiracının % 40 kusurlu olduğu kabul edildikten sonra, davacı ... Sigorta A.Ş"nin ödediği bedelin (457.997,66 TL.) % 60 davalı kusuruna denk gelen kısmı (274.798,59 TL.) kadar rücu alacağının tahsili yönünde hüküm kurulmuştur.
Birleşen davanın davacısı olan ... Sigorta A.Ş, düzenlediği iki ayrı sigorta poliçesi ile sorumluluk altında olup, birleşen davaya konu rücu alacağından asıl davaya konu sigorta poliçesinde yer alan 3.şahıs mali sorumluluk klozu gereği aldığı 123.316,21 TL"yi düşerek rücu talebinde bulunmuştur. Gerek ilk derece mahkemesi gerekse istinaf mahkemesi bu hususu dikkate almadan, sadece davacı sigortacının ödediği bedeli kusura oranlayarak rücu edilebilecek miktarı belirleyip hüküm altına almıştır.
Açıklanan bu durum karşısında; birleşen davada rücu edilebilecek miktar belirlenirken, davalı ..."un sigortalı sıfatıyla yer aldığı 47278988 nolu sigorta poliçesinde yer alan "yangın mali sorumluluk" klozu ile davacı ... Sigorta A.Ş"nin bu kloz gereği tahsil ettiğini beyan ettiği bedelin dikkate alınması ve bu durumun hükümde tartışılması gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asıl dava davacıları vekilinin ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nun 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına; aynı Kanun"un 373/2. maddesi uyarınca, dosyanın Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine 01/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.