23. Hukuk Dairesi 2016/6290 E. , 2019/5016 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
DAVALILAR :
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalıların davacı kooperatifin eski yöneticileri olduklarını, kooperatifin yönetiminde bulundukları dönemlerde usulsüz ve kooperatifin menfaatine aykırı işlemler yaparak kooperatifi zarara uğrattıklarını ileri sürerek, toplam 119.160,00 TL"sinin faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin yönetimde olduğu dönemde gerçekleştirdiği işlemlerin ve eylemlerinin hukuka uygun olduğunu, kooperatifi zarara uğratmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... Duma ve ...vekili, müvekkillerinin yönetimde oldukları dönemde gerçekleştirdikleri işlemleri ve eylemlerinin hukuka uygun olduğunu, kooperatifi zarara uğratmadıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, yönetim kurulu üyeleri ..."ya ve ...’e yapılan toplam 733,46 TL faiz ödemesi sebebiyle kooperatifin zarara uğradığı, bu hususun 21.02.2002 tarihli özel denetleme raporunda da yer aldığını bu faiz ödemelerinin yukarıda adı geçen yönetim kurulu üyelerinden alınan borçlarla ilgili olduğu oysa zaten bu yöneticilerin kooperatife aidat borçları bulunduğunu dolayısıyla bu para için faiz ödenmesinin usulsüz olduğu, gazete ve dergi alımları gibi kooperatifin faaliyetiyle ilgili olmayan kalemlerden 95,70 TL harcama yapıldığını bu harcamalarla ilgili yönetim kurulu kararı bulunmadığını bu harcamalardan da davalıların sorumlu olduğu, yüklenici firmaya ödenen 7.940,44 TL lik faizle ilgili olarak da kooperatifin zarara uğratıldığını çünkü bu faiz ödemesi ile ilgili yevmiye kaydının herhangi bir dayanağını ve belgesinin bulunmadığını bu durumda böyle bir ödemenin yapıldığının kabulünün mümkün olamayacağını, Meta İnşaat firması adına yönetici ...’a ödeme yapılmasının usulsüz olduğunu, gerçekte böyle bir ödeme yapılıp yapılmadığının şüpheli olduğunu bu anlamda kooperatifin bu kadar zarara uğratıldığı, Hasan Kaya’dan alınan 230,00 TL bedelli çekin kayıtlara girmemesi sebebiyle kooperatifin zarara uğradığı ancak çeki alanın ... olması sebebiyle bu çekle ilgili zarardan ...’ın münferiden sorumlu olduğu, sigorta primlerinin geç ödenmesi ile ilgili olarak zarar da olduğu iddiasının ispatlanamadığını aynı şekilde vergi borçları sebebiyle uğranılan zarar hususunda da ödenmiş bir vergi cezasının belgelendirilemediğini yine kredi faizleri ile ilgili olarak iddianın ispatlanamadığını ayrıca verilen çeklerle ilgili uğranılan zararların ispatlanamadığını üst birlikle ilgili ödenecek aidatlarla ilgili hususlarda da ağır ceza dosyasındaki tespit ve tanık beyanlarında da kooperatifin bir zararının bulunmadığı, 1998 ve 1999 yıllarındaki damga pulu gider kayıtları ile ilgili yevmiye defterlerindeki damga pullarının alınmadığının ispatlanamadığı, 400,00 TL’lik Kulbisa İnşaat ile ilgili fatura ve ödeme bulunduğuna göre bu hizmetin alınmadığının ispatlanması gerektiği dosya kapsamına göre bunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava, kooperatif eski yöneticilerinin sorumluluğuna dayalı tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Dava, davacı kooperatifin eski yönetim kurulu üyesi olan davalılara karşı açılmış sorumluluk davası olup, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 62. ve 98. maddeleri yollaması ile dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TTK’nın 336. maddesi uyarınca, yönetim kurulu üyeleri yasa ve anasözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri kasten veya ihmal ile yerine getirmedikleri takdirde oluşacak zararlardan kooperatife karşı da sorumludurlar. Kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri hakkında açılan bir sorumluluk davasının görülebilmesi, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 98. maddesi yollaması ile 6762 sayılı TTK"nın 341. maddesi gereğince, genel kurulun bu yönde karar almasına ve davanın tüm denetçiler tarafından açılmasına bağlıdır. Ancak anılan eksiklikler dava şartı olmayıp, sonradan tamamlanabilen usuli eksiklik niteliğinde olduğundan, dava hemen reddedilmemelidir. Esasen bu hususlar üzerinde mahkemece de re"sen durulması zorunludur.
Somut olayda, her ne kadar dava dilekçesinde Ocak 2001 tarihli genel kurulda davalıların ibra edilmediği, haklarında suç duyurusunda bulunulması yönünde karar verildiği iddia edilmişse de anılan genel kurul kararı dosyada bulunmadığı gibi dava açan vekile vekaletnamenin kooperatifi temsilen yönetim kurulu başkanı ve başkan yardımcısı tarafından verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, bu doğrultuda davacı vekiline genel kurul kararını sunması ve dava açan vekile denetçiler tarafından verilmiş vekaletname ya da bu davaya muvafakatlerinin sağlanması için süre verilmemiştir. Bu durumda, mahkemece, davacı tarafa, 6100 sayılı HMK"nın 52, 53 ve 54. (HUMK"nın 39. ve 40.) maddeleri uyarınca davalılar hakkında eylemin kişi, konu ve kapsamını somut olarak gösteren sorumluluk kararı alınmasına ya da işbu davaya muvafakat verilmesine ilişkin genel kurul kararının ibrazı için makul süre verilmesi, davanın gelindiği aşamada görevde olan denetçilerce davayı açan vekile vekaletname verilmesi ya da asıl olarak davayı takip etmelerine olanak tanınması, noksan olan usuli işlemler yerine getirildikten sonra davaya devam edilmesi, verilen süre içinde bu eksiklikler tamamlanmaz ise davanın açıklanan usul yönünden reddedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
2) Bozma nedeni ve şekline göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.11.2019 oy birliğiyle karar verildi.