
Esas No: 2021/3324
Karar No: 2022/6370
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3324 Esas 2022/6370 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Hazine ile diğer isimler adına kayıtlı üç taşınmazın uygulama kadastrosu sırasında sınır ve yüzölçümlerinin doğru belirlenmediği iddiasıyla açılan dava sonucunda verilen karara yapılan itirazın incelendiği belirtilmiştir. Mahkeme, öncelikle tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın fotoğraflar, pafta haritası ve uygulama kadastrosuna ait ölçü çizelgesi gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerektiğini ve ardından yerel bilirkişi, harita mühendisi ve jeodezi mühendisi gibi uzmanların da katılımı ile keşif yapılması gerektiğini vurgulamıştır. Mahkeme, yapılan araştırma ve incelemeye dayalı olarak verilen kararın eksik olduğunu ve önceki bilirkişiler dışında üç kişilik bir uzman bilirkişi kurulu eliyle denetime elverişli rapor alınarak tüm delillerin değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varmıştır. Sonuç olarak, Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesinin hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesi (HMK 371)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosu
MAHKEMESİ : ... Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasında ... Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Uygulama kadastrosu sırasında ... İli Merkez İlçe ... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı Hazine ile ... ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 1911 parsel sayılı 19.750,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 4269 ada 9 parsel numarasıyla ve 13.403,23 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda Hazine ve ... adına kayıtlı bulunan eski 1910 parsel sayılı 17.550,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 4269 ada 8 parsel numarasıyla ve 20.953,29 metrekare yüzölçümlü olarak ve tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 1912 parsel sayılı 15.760,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 4269 ada 10 parsel numarasıyla ve 18.037,02 metrekare yüzölçümlü tespit edilmiştir.
Davacı Hazine, uygulama kadastrosu sırasında paydaşı olduğu eski 1911 (yeni 4269 ada 9) parsel sayılı taşınmazın sınırlarının yanlış belirlendiğini ve yüzölçümünün eksiltildiğini, eksikliğin ve yanlışlığın 4269 ada 8 ve 10 parsel sayılı taşınmazlardan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine, çekişmeli 4269 ada 8, 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazların uygulama kadastro tespitleri gibi tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş; hükmün davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiş ve iş bu karar davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Eldeki dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli ... fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi teknik bilirkişinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dava konusu taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri teknik bilirkişiye işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar teknik bilirkişi tarafından haritasında işaretlenmeli; keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı; teknik bilirkişiden, denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Teknik bilirkişiden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için teknik bilirkişiden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde ... fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise dava konusu taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Teknik bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda; Mahkemece, bilirkişi raporları dikkate alındığında uygulama kadastrosunun doğru olarak yapıldığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir.
Şöyle ki, hükme esas alınan bilirkişi raporları içeriğinde çekişmeli taşınmazlardaki sınır farklılıklarının tersimat ve sınırlandırma hatası ile yanlış ölçüm yapılmasından kaynaklandığı belirtilmesine karşın, bu husus denetime elverişli şekilde açıklanmadığı gibi, tesis pafta sınırları ile uygulama kadastrosu sonucu belirlenen sınırlar tamamen farklılık arzettiği halde bu husus üzerinde önemle durulmamış, çekişmeli taşınmazların ara sınırı uygulama kadastrosu sırasında sabit sınır olarak belirlenmiş olduğu halde, taşınmazların ara sınırının sabit sınır olup olmadığı yeterli ölçüde araştırılmamış, bu kapsamda tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe yakın tarihli ... fotoğraflarından yararlanılmamıştır.
Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli ... fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına alınmalı, bundan sonra önceki bilirkişiler dışında harita mühendisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi sıfatına sahip bilirkişilerin de dahil olduğu, üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak denetime elverişli rapor alınmalı ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 18.01.2019 tarihli ve 2018/902 Esas, 2019/37 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına 29.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.