Esas No: 2022/2387
Karar No: 2022/6394
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/2387 Esas 2022/6394 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2022/2387 E. , 2022/6394 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... ili Kadirli İlçesinde 1990 yılında yapılıp 1992 yılında kesinleşen arazi kadastrosu sonucu, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 718 ada 1 parsel sayılı 596,05 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, zeytin bahçesi niteliğiyle, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, dava dışı ... Kemal Kale adına tespit ve tescil edildikten sonra 1998 yılında yapılan satış ile davalıya geçmiştir.
Davacı ... İdaresi, taşınmazın öncesinin eski tarihli belgelerde orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla, tapu kaydının iptali ile orman vasfında Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece verilen, davanın kabulüne, dava konusu parselin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline ilişkin önceki hüküm, davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 05.06.2014 tarih ve 2014/4415 Esas, 2014/6086 Karar sayılı ilamıyla özetle; "Mahkemece, eksik inceleme ile karar verildiği açıklanarak, yörede yapılan orman tahdit çalışmalarına ilişkin tutanak ve haritaların ve tahdidin iptaline ilişkin Kadirli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/430 Esas, 2012/254 Karar sayılı dosyasının getirtilerek yeniden inceleme ve araştırma yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, ... ilçesi ... Mahallesi 718 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın eski tarihli memleket haritasında çalılık niteliğinde olduğu ve eğiminin %12 nin üzerinde olması nedeni ile 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 1/J maddesi gereğince orman sayılan yer olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmuştur.
Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1996 yılında yapılan ve çekişmeli taşınmazı 2/B alanında bırakan orman kadastro çalışması, Kadirli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/430 Esas ve 2012/254 Karar sayılı ilamıyla, mükerrer kadastro olduğu gerekçesiyle yok hükmünde sayılmış ve karar kesinleşmiş olup, daha önce 1980 yılında yapılan orman kadastro çalışmasında da, taşınmazın orman olarak sınırlandırılan taşınmaz olmadığı yönünde tutanak tutulmuştur. Dolayısıyla, dava konusu taşınmazın orman olup olmadığının, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve eylemli durumuna bakılarak belirlenmesi gerekmektedir.
6831 sayılı Orman Kanunu'nun 1/J maddesinin, "funda ve makilerle örtülü orman ve toprak muhafaza karakteri taşımayan yerlerin orman sayılmayacağı" yönündeki hükmünün karşı anlamından (mevhumu muhalifinden), funda ve makiliklerle örtülü orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan yerlerin orman sayılacağı anlaşılmakta olup, 20.11.2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin "Vasıf Tayinine Esas Olacak Tanımlar" başlıklı 14. maddesinin (m) bendinde maki ve funda türü ağaçların isimlerinin sayıldıktan sonra ve aynı maddenin (o) bendinde "orman ve orman toprak muhafaza karakteri, üzerindeki bitki formasyonu ile taşkınları, şiddetli yağış sonrası oluşan zararlı akışları, toprak erozyonu, toprağın strüktür ve tekstürünün bozulmasını önleyici, su verimini artırıcı etkisi bulunan ve eğimi yüzde on ikiden fazla olan yerlerdir" şeklinde tanımlanmıştır. Anılan yönetmeliğin "Devlet Ormanı Olarak Sınırlandırılacak Yerler" başlığını taşıyan 16/ı maddesinde "orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanların Devlet Ormanı olarak sınırlandırılacağı", aynı maddenin ikinci fıkrasında ise "orman rejimine girmiş olan bu gibi yerlerin komisyonlarca herhangi bir nedenle sınırlama dışı bırakılmış veya orman sayılmamış olmasının bu yerlerin orman olma vasfını ortadan kaldırmayacağı" ifade edilmiştir. Buna göre, Orman kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin 14. maddesinin (m) ve (o) bentlerinde açıkça belirtildiği üzere, maki ve fundalıklarla kaplı alanların orman sayılan yerlerden olduğunun kabul edilebilmesi için, taşınmazın eğiminin %12' den fazla olmasının yanında orman ve orman toprak muhafaza karakteri, üzerindeki bitki formasyonu ile taşkınları, şiddetli yağış sonrası oluşan zararlı akışları, toprak erozyonu, toprağın strüktür ve tekstürünün bozulmasını önleyici, su verimini artırıcı etkisi bulunan yerlerden olması da gerekmektedir.
Somut olayda; dava konusu taşınmaz yönünden eğim dışında aranan diğer koşullar araştırılmamış, taşınmazın eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında çalılık olup eğiminin %12' nin üzerinde olması nedeniyle orman sayılan yer olduğu yönündeki bu konuda kanaat vermekten uzak bilirkişi raporuna itibar edilmiş ve dava konusu taşınmaza komşu olan taşınmazlar hakkında verilen ve kesinleşen mahkeme ilamları değerlendirilmeden hüküm kurulmuştur.
Ayrıca; dosya arasında bulanan belgelerden, Kadirli 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/207 Esas ve 2011/353 Karar sayılı kararı ile, dava konusu taşınmazın bir kısmının Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılan kamulaştırma işlemi nedeniyle, yol olarak terkinine karar verildiği anlaşılmasına rağmen, kamulaştırma işlemleri dikkate alınmaksızın taşınmazın tamamı esas alınmak suretiyle hüküm tesis edilmiştir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, dava konusu taşınmaza komşu olan taşınmazlara ilişkin kesinleşen mahkeme dosyaları ve kamulaştırma işlemine ilişkin az yukarıda bahsedilen dava dosyası ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapıldığı anlaşılan tüm orman kadastrosu çalışmalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği ve yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip dosya arasına konulduktan sonra mahallinde, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek 3 orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisi veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte, Orman kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin 14. maddesinin (m) ve (o) bentleri gereğince araştırma yapılıp, yukarıda belirtilen eski tarihli belgeler bilirkişiler aracılığıyla çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanarak taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanun'lar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesi'nin 01.06.1988 tarih ve 31/13 Esas - Karar sayılı.; 14.03.1989 tarih ve 35/13 Esas - Karar sayılı ve 13.06.1989 tarih ve 7/25 Esas - Karar sayılı kararlarıyla iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanun'un 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; taşınmazın gerçek eğimi, krizimetre aleti ölçülerek, memleket haritasındaki münhanilerden da yararlanılarak kesin olarak tespit edilmeli; hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; memleket haritası ve hava fotoğrafları ölçekleri kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafları ölçeğine bilgisayar ortamında (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, bu haritalar komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; hava fotoğraflarının stereoskop aleti vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliğini belirleyen ve 6831 sayılı Kanun'un 1/J maddesi kapsamında eğimi % 12'yi aşan ve toprak muhafaza karakteri taşıyan çalılık niteliğinde olup olmadığını belirleyen bilirkişi raporu alınmalı; komşu taşınmazlardan dava konusu olanlar ve haklarında kesinleşen mahkeme ilamlı bulunanlar ile dava konusu taşınmazın niteliği mukayese edilmeli, bir taşınmazın, eski tarihli belgelerde çalılık görünmesi ve eğiminin %12'nin üzerinde olması tekbaşına 6831 sayılı Kanun'un 1/J maddesi kapsamında değerlendirilmesi için yeterli olmayacağından, taşınmazın toprak muhafaza karakteri taşıyıp taşımadığının yukarıda kanun ve yönetmelik maddeleri gözönünde bulundurularak değerlendirilmesi gerektiği düşünülmeli ve bundan sonra, taşınmazda yapılan kamulaştırma işlemi de değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz eden davalıya iadesine, 29.6.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.