Esas No: 2022/2935
Karar No: 2022/10085
Karar Tarihi: 25.05.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/2935 Esas 2022/10085 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/2935 E. , 2022/10085 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir(Kapatılan) 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : 556 sayılı KHK'ya muhalefet
HÜKÜM:Sanıklar ... ve ... hakkında beraat, sanık ... hakkında hükümlülük, HAGB; müsadere
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesinde düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete tabi olup, ... & ... SA vekilinin şikâyeti üzerine sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçundan kamu davası açılmış ise de;
Marka hakkına tecavüz suçlarında şikâyet hakkı, münhasıran marka sahibine ait olup, tescilli markanın sahibi olan ve marka korumasından doğan hakları tecavüze uğrayan gerçek veya tüzel kişiler şikâyetçi olabilir.
Başka bir ifade ile, şikâyet hakkını kullanacak marka sahibi Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tutulan marka sicilinde, adına markanın tescil edildiği gerçek veya tüzel kişidir.
Şikâyet hakkı şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan bu hakkın başkaları tarafından kullanılması mümkün değildir.
Hak sahibi kişiler şikâyet tarihinde, şikâyette bulunma yetkisini veren vekâletname bulunmak koşulu ile avukatları vasıtasıyla da şikâyette bulunabilir. Davaya vekâlet konusu 6100 sayılı HMK’nun 71-83. maddelerinde düzenlenmiş olup, hem HMK’da hem de Türk Borçlar Kanununda vekâletnamelerin herhangi bir şekil şartına bağlı olmadığı kabul edilmiştir. Şikâyet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekâlet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince;
Dosya içerisinde mevcut olan ve ... & ... SA şirketinin yetkilisi tarafından Av. ...’a verilen vekâletnamenin içeriğinde “İş bu vekaletname dava başına mektup, telefaks veya e-mail iletişimi ile kullanılacaktır ve önce aşağıda imzası bulunan tarafından onaylanacaktır.” şeklindeki kısıtlamanın bulunması ve Dairemizin 15/09/2021 tarihli tevdi kararına rağmen şikayetçi firma vekilinin, sanık hakkında şikayet hakkının kullanılması amacıyla ve şikayet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firma yetkilisi tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, telefaks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği anlaşıldığından,
Davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi olmayan şikayetçi vekilinin vaki temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, 25/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.