Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3592
Karar No: 2022/732
Karar Tarihi: 08.02.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/3592 Esas 2022/732 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/3592 E.  ,  2022/732 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 27. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen karar, davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 08/02/2022 tarihinde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalı ile 1994 yılında evlendiklerini, üç çocukları olduğunu, ölen babasından kendisine yüklü miktarda miras kaldığını, hesabında bulunan paraların açılan ortak hesaplara aktarıldığını, davalıya da 2007 yılında ölen halasından miras kaldığını, bu paraların da müşterek hesaba yatırıldığını, taşınmazların davalı uhdesinde kaldığını ve nakit paranın ortak hesaba yatırıldığını, bu paraların faizde tutularak aşırı bir servete erişildiğini, 2012 yılında davalının başka bir kadınla ilişki içine girdiğini ve hesaptaki paraları sıfırladığını, İstanbul Anadolu 11. Aile Mahkemesinde boşanma davası açıldığını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile HMK 109. madde bağlamında 100.000,00-TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile kişisel malvarlığı talep ve dava hakları kapsamında hüküm altına alınmasını istemiştir. Islah dilekçesi ile de talebini 2.186.622,23-TL'ye yükseltmiştir.
    Davalı, davanın kişisel mal varlığı nedeniyle alacak davası olduğunu, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bir dava olmadığını, zamanaşımı itirazında bulunduğunu, dava konusu banka hesaplarının şahsi parası olduğuna ilişkin davacının ikrarda bulunduğunu savunarak, davanın reddin dilemiştir.
    Yerel mahkemece, davacı ve davalının evlilik birliği içerisinde müşterek hesaplarının olduğu, aksine bir hüküm, düzenleme veya ispatlanmış bir sözleşme bulunmadığı takdirde müşterek hesaptaki miktarlar bakımından müşterek hesap sahiplerinin paylarının eşit olduğu, derdest dava bakımından davalı ve davacı payının 1/2 olarak belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle, toplam 2.186.622,23-TL alacaktan 100.000,00-TL alacağın 15.03.2013 dava tarihinden itibaren, 2.086,622,23-TL alacağının ıslah tarihi olan 14.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesinin kararına karşı taraflar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince, davaya konu hesapların müşterek hesap olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf olmadığı, müşterek hesaptaki payların aksi iddia edilip kanıtlanmadıkça birbirine eşit olduğu, para müşterek hesaba yatırıldığına ve pay bakımdan bir anlaşma bulunmadığına göre, mülkiyetin yarı yarıya olduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle davalının istinaf talebinin esastan reddine; davanın belirsiz alacak davası olması nedeniyle faize dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiği belirtilerek, davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulüyle kararın faiz başlangıcı tarihi yönünden düzeltilmesi ile yeniden esas hakkında hüküm kurularak, davanın kabulüyle 2.186.622,23-TL alacağın dava tarihi olan 15.03.2013 tarihinden itibaren yasal faiziyle beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-HMK'nın 107. maddesinde; davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde, alacaklının hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabileceği, karşı tarafın verdiği bilgi veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda, davacının iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabileceği, 109. maddesinde ise; talep konusunun niteliği itibariyle bölünebilir olduğu durumlarda sadece bir kısmının da dava yoluyla ileri sürülebileceği, talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamayacağı, kısmi dava açılması halinde dava açılırken talep konusunun kalan kısmından açıkca feragat edilmiş olması hali dışında talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmeyeceği bildirilmiştir.
    Somut olayda; dava konusu hesaplarda mevcut paranın miktarı belli olup dava, kısmi dava olarak açılmış, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporundan sonra davacı 14.05.2019 tarihli
    dilekçe ile davasını ıslah ederek, talebini artırmıştır. Bu durumda mahkemece, daha önce temerrüt söz konusu olmadığından, ıslahla artırılan miktara ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, açıklanan husus göz ardı edilerek alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzelterek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bent uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 18/02/2021 tarih ve 2019/2046 Esas, 2021/446 Karar sayılı kararının hüküm bölümünün B-1. fıkrasındaki "Davanın kabulüyle 2.186.622,23 TL alacağın dava tarihi olan 15/03/2013 tarihinden itibaren yasal faiziyle beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine," cümlesinin hükümden çıkartılarak yerine, "Davanın kabulüne, 100.000,00-TL'nin dava tarihi olan 15/03/2013 tarihinden itibaren, 2.086,622,23-TL'nin ıslah tarihi olan 14/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine," cümlesinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle 6100 sayılı HMK'nun 370/2. maddesi uyarınca ONANMASINA, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
    peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 08/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi