19. Hukuk Dairesi 2017/1344 E. , 2018/6378 K.
"İçtihat Metni" 19. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacının eski eşi ... ile ..."ün ortak olarak işyeri açmaya karar verdiklerini,işletmenin sermayesinin ... tarafından konulacağını, davacının da karşılığında bono verdiğini, ortaklığın gerçekleşmediğini, bononun işyerinden çalındığını ve birşekilde davalının eline geçtiğini, davalının bonoyu ... 1.İcra Müdürlüğü"nün 2008/3168 Esas sayılı dosyasıyla takibe koyduğunu, ayrıca bu takip dosyasıyla bağlantılı olarak imza inkarına dayanılarak açılan ... 1.İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2008/666 E.-2010/96 K.sayılı dosyasında davanın reddi ile davacı aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedildiğini, diğer taraftan ortaklık nedeniyle ..."ün de ... 4.İcra Müdürlüğü"nün 2008/6995 Esas sayılı dosyasıyla takip başlattığını, bu takibin feragat ile sona erdiğini, bonoya dayalı borcun sona ermesiyle birlikte icra inkar tazminatının da artık istenilemeyeceğini, davalının mahkemece tazminatın tahsiline yönelik olarak ilamların icrası yolu ile takip başlattığını ileri sürerek, mahkemece hükmedilen tazminat sebebiyle ve bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, iki takibin konularının farklı olduğunu, davaya konu takip alacağı mahkeme kararına dayandığından menfi tespit davası açma hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ... 1.İcra Müdürlüğü"nün 2008/3169 E. sayılı dosyasının haricen tahsil edilerek infazen kapanmasının, ... 4.İcra Müdürlüğü"nün 2013/5759 Esas sayılı dosyasına etki edip etmeyeceği noktasında toplandığı, İcra Mahkemesi kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden, dosyanın işlemden kaldırılması ve borcun sona ermesi karşısında mahkemece hükmedilen tazminatın hükümsüz kaldığı gerekçeleriyle davanın kabulü ile davacının ... 4.İcra Müdürlüğü"nün 2013/5759 Esas sayılı dosyasındaki borç nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı davalının kendisi aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla bonoya dayalı takip yaptığını, takip dayanağı bononun kendisi tarafından boş olarak keşide edilip bir ortaklık ilişkisi için kullanılacağını ancak senedin dükkandan çalındığını ve davalı tarafından takibe konulduğunu, bu takibe karşı İcra Hukuk Mahkemesi"nde açtığı davayı kaybettiği için mahkemece %40 tazminata mahkum edildiğini, davalının bu mahkumiyet ilamını da ilamlara mahsus yolla aleyhine takibe koyduğunu belirterek dava konusu bonodan ve %40 tazminattan dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
Davalı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davacının dava konusu yaptığı menfi tespit taleplerinden bonoyla ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş, diğer talep olan %40 tazminatla ilgili de davasını kabul ederek hüküm kurmuştur. Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı ... 1.İcra Müdürlüğü"nün 2008/3169 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takibin dayanağı 10.000 TL"lik bonodan ve ... 4.İcra Müdürlüğü"nün 2013/5759 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takibin dayanağı 4.978,41 TL tutarındaki %40 tazminattan borçlu olmadığını talep ettiğine göre müddeabihin değeri 14.978,41 TL olduğu halde dava sadece 4.978,41 TL için harçlandırılmıştır. Mahkemece davaya eksik harçla devam edilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca, davacı hem 10.000 TL"lik bono hakkında hem de %40 tazminat hakkında talepte bulunduğu halde 10.000 TL"lik bono hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmesi doğru olmamıştır. Davacının bono ile ilgili iddiası çaldırıldığı ve davalı tarafından bir şekilde ele geçirildiğine ilişkin olduğuna göre davacı bu iddiasını ispat edecek delillerini göstermek suretiyle ispat edilmesi gerekir. Öte yandan, davacının işbu menfi tespit davası imza inkarına dayalı bir menfi tespit davası olmadığından davacının daha önce İcra Mahkemesi"nde açtığı ödeme emrine karşı itiraz davasını kaybetmesinin bir sonucu olarak İcra Mahkemesi tarafından aleyhine hükmedilen %40 tazminatın kaldırılmasına yönelik verilen hükmün gerekçeleri de yerinde değildir.
Mahkemece açılan davanın yukarıda açıklanan hususlara dikkat edilerek incelenmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 06/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.