1. Hukuk Dairesi 2020/25 E. , 2020/1189 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki davadan dolayı Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 06.04.2016 gün ve 2012/274 Esas 2016/159 Karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 02.10.2019 tarih 2016/11706 Esas, 2019/4997 Karar sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, üçüncü şahıslara devredilen taşınmazlar yönünden ise bedel isteğine ilişkindir.
Mahkemece, yapılan temliklerin mal kaçırma amaçlı olduğunun kanıtlandığı gerekçesiyle, 15 (eski 2008), 11 (eski 1392) ve 3 (eski 1449) parseller yönünden tapu iptali ve tescile, üçüncü kişilere devredilen 45 (eski 1321), 5 (eski 1453), 12 (eski 1600) ve 15 (eski 1607) parsel sayılı taşınmazlar yönünden 10.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, 1457, 1460 ve 1461 parseller yönünden ise feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece 02.10.2019 tarihinde onanmış, davalılar tarafından ayrı ayrı karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.
Hemen belirtmek gerekir ki; mahkemece, mirasbırakan... tarafından yapılan temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek ve benimsenmek suretiyle, tapu iptali ve tescil ile üçüncü şahıslara devredilen taşınmazlar yönünden bedel isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalıların, işin esasına yönelik karar düzeltme istekleri HUMK.nun 440. maddesinde gösterilen dört halden hiç birine uymamaktadır. Bu nedenle, belirtilen yönlere ilişkin karar düzeltme isteklerinin ayrı ayrı reddine.
Davalıların, öteki karar düzeltme isteklerine gelince;
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1912 doğumlu mirasbırakan...’nün 10.02.1990 tarihinde ölümü ile geride mirasçı olarak kendinden önce ölen kızı ...’ten olma torunları davacı ..., asli müdahiller Necla ve Nuray ile davalı oğlu ...’nin kaldığı, mirasbırakan...’nün 45 (eski 1321) ve 15 (eski 2008) parsel sayılı taşınmazlarını 17.11.1981 tarihinde davalı oğlu ...’ye 11(eski 1392) , 3 (eski 1449), 5 (eski 1453), 12 (eski 1600 ) ve 15 (eski 1607) parsel sayılı taşınmazlarını 10.03.1987 tarihinde davalı ...’e satış suretiyle devrettiği, ...’nin temlik aldığı parselleri 11.03.1987 tarihinde davalı ...’e devrettiği, ...’in temlik aldığı taşınmazlardan 5 (eski 1453), 12 (eski 1600 ) ve 15 (eski 1607), 45 (eski 1321) parsel sayılı taşınmazları dava tarihinden önce üçüncü şahıslara satış suretiyle devrettiği, davalı ...’in ...’nin baldızı olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tarafça üçüncü kişilere devredilen 45 (eski 1321), 5 (eski 1453), 12 (eski 1600) ve 15 (eski 1607) parsel sayılı taşınmazlar yönünden 10.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili talep edilmiş, mahkemece de taleple bağlı kalınarak 10.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine hükmedilmiştir.
Bilindiği üzere, üçüncü kişilere devredilen taşınmazlara ilişkin bedel isteği yönünden her bir davalının, mirasbırakan tarafından kendisine devredilen taşınmaz bedeli ile sorumlu olacağı açıktır.
Somut olayda, davalı ... tarafından üçüncü kişiye devredilen 5(eski 1453), 12(eski 1600), 15 (eski 1607 ) ve 45 (eski 1321 ) parsel sayılı taşınmazlardan sadece 45 (eski 1321) parsel sayılı taşınmaz mirasbırakan tarafından ...’ye, ... tarafından da davalı ...’e devredilmiş, diğer taşınmazlar ise mirasbırakan tarafından doğrudan ...’e devredilmiştir. Bu durumda ...’nin sadece 45 (eski 1321) parsel sayılı taşınmaza ilişkin bedelden sorumlu tutulması gerekirken, üçüncü kişilere devredilen tüm taşınmazların satış bedeli karşılığı olarak davacının talep ettiği miktarla sınırlı olmak üzere 10.000 TL’den her iki davalının müteselsilen sorumlu tutulması isabetsizdir.
Anılan bu husus, karar düzeltme isteği sırasında yapılan inceleme ile anlaşıldığından ancak yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; Mahkemenin 06.04.2016 gün ve 2012/274 Esas 2016/159 Karar sayılı hükmünün 3. bendindeki “10.000,00 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine; “ 1.384,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’den, 8.616,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’ten alınarak davacılara verilmesine” ibaresinin yazılmasına,
Davalı ... vekilinin bu yöne ilişkin olarak karar düzeltme isteğinin açıklanan nedenden dolayı (6100 Sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 Sayılı HUMK’nun 440. maddesi uyarınca kabulüne, Dairenin, 02.10.2019 tarih 2016/11706 Esas, 2019/4997 Karar sayılı ilamının bu yönden ortadan kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.