Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/1744 Esas 2014/17107 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/1744
Karar No: 2014/17107
Karar Tarihi: 02.09.2014

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/1744 Esas 2014/17107 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacının maddi ve manevi tazminat talebi reddedilmiştir. Temyiz edilen karar incelendiğinde, davanın niteliğine uygun olarak duruşmalı inceleme isteminin reddedilmesine karar verilmiştir. Dava 466 sayılı Kanun uyarınca açılan tazminat istemine ilişkin olup, Kanunun 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına atıf yapılarak kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olmasının arandığı belirtilmiştir. Tazminat talebinin dava edilmesi için makûl bir süre verilmesi gerektiği kabul edilmiştir ve Borçlar Kanunu'nun 60. Maddesi göz önüne alınarak davanın en geç 10 yıl içinde açılması gerektiği belirtilmiştir. Kanuna aykırı yakalanan veya tutuklananlar için beraat kararının kesinleşmesinden 10 yıl sonra tazminat talebinin kabul edilemeyeceği ifade edilmiştir. Bu nedenle, davacının tazminat talebi açısından uzun bir zaman geçtiği ve davanın zamanında açılmadığı sonucuna varılmış ve davanın reddine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 466 sayılı Kanun
- 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 318. maddesi
- Borçlar Kanunu'nun 60. maddesi
12. Ceza Dairesi         2014/1744 E.  ,  2014/17107 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Dava : 466 sayılı Kanun uyarınca tazminat
    Hüküm : Davanın süre yönünden reddi

    Davacının maddi ve manevi tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Davanın niteliğine göre, davacı vekilinin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi gereğince reddine;
    İncelenen dosya kapsamına göre; dava 466 sayılı Kanun hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup, Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2009/256 esas-2010/57 sayılı kararında 466 sayılı Kanun"un 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için 21/04/1975 tarih ve 3-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"na atıf yapılarak kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olmasının arandığı, ancak adı geçen kararda tazminat davasının ne zamana kadar açılması gerektiğine dair bir açıklama bulunmamakla birlikte, hiçbir hakkın sonsuza dek dava konusu yapılamayacağı, özel hukuk kapsamında değerlendirilmesi gereken bu talebin de makûl bir süre içinde dava edilmesi, dava süresi açısından en lehe kabul ile Borçlar Kanunu"nun 60. maddesindeki sürenin kabulü gerektiği ve her koşulda davanın 10 yıllık süre içinde açılması gerektiği kabul edilmekle; kanun dışı yakalanan veya tutuklananlar bakımından, beraat hükmünün kesinleşmesinden itibaren 10 yıl dolduktan sonra 466 sayılı Kanun"a göre tazminat istenemeyeceği, bu kapsamda tazminat talebinin dayanağı olan soruşturma dosyasında 24.03.1998 tarihinde verilen ve 26.04.2001 tarihinde kesinleşen beraat kararı ile tazminat davasının açılmış olduğu 20.04.2012 tarihine kadar, 11 yıldan fazla süre geçtiği ve davacının bu uzun süre içerisinde hakkındaki beraat kararından haberdar olmadığından söz etmenin yaşamın olağan akışına uymayacağı, davanın süresinde açıldığının kabulünün mümkün olamayacağı gözetilip, süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin, temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 02/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.