20. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/4267 Karar No: 2013/9197
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/4267 Esas 2013/9197 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davanın konusu, tapuda kayıtlı olmayan 5000 m^2 yüzölçümündeki taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilmesi ve müvekkilinin adına tescil edilmesi istemidir. Ancak çekişmeli taşınmazın orman parseli içinde kaldığı ve 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği iddiasıyla davanın reddine karar verilmiş. Yargıtay, keşif yapılmadan bu kararın verilmesinin yeterli olmadığını belirterek kararı bozmuştur. Mahkeme, bozma kararına uygun olarak fen bilirkişi yardımıyla yapılan keşif sonucu taşınmazın orman parseli içinde kaldığını tespit ederek davanın reddine hükmetmiştir. Kanun maddeleri olarak, Medenî Kanunun 713. maddesi ve 3402 sayılı Orman Kanunu'nun 4. ve 12/3. maddeleri bahsedilmiştir.
20. Hukuk Dairesi 2013/4267 E. , 2013/9197 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Davacı vekili, dava dilekçesinde ... Beldesi 230 ada 8 ve 10 parsellerin bitişiğinde ve doğusunda bulunan tahminen 5000 m² yüzölçümündeki taşınmazın, tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili ... adına tescilini istemiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 230 ada 4 sayılı orman parseli içerisinde kaldığı ve 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği iddiasıyla davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından taşınmazın orman parseli içerisinde kalmadığı belirtilerek temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 09.05.2012 gün ve 2012/1606-6972 sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece mahallinde keşif yapılmadan duruşmada dinlenen bilirkişi beyanına göre çekişmeli taşınmazın 230 ada 4 sayılı orman parseli içerisinde kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükmü yeterli değildir. Sağlıklı sonuca ulaşılabilmesi için çekişmeli taşınmaz başında keşif yapılarak, taşınmazın tescil harici bırakılan yerde mi yoksa orman parseli içerisinde mi kaldığının tereddütte yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi " gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, taşınmaz başında fen bilirkişi yardımıyla keşif yapılmış, dava edilen ve bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 4976,78 m2 yüzölçümlü taşınmazın 230 ada 4 nolu orman parseli içinde kaldığı ve tesbitinin 03.02.1998 tarihinde kesinleştiği anlaşılarak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, 30/12/1997 ilâ 02/02/1998 tarihleri arasında askı ilânı yapılarak kesinleşmiştir. İncelenen dosya kapsamına, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporlarına göre, dava konusu taşınmazın yörede 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre yapılıp, 03.02.1998 tarihinde kesinleşen orman kadastorusunda 230 ada 4 nolu orman parseli içinde kaldığı ve davanın açıldığı 02.09.2010 tarihine kadar 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşıldığından, değişik bu gerekçe ile sonuç itibarıyla doğru olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletimesine 21/10/1013 günü oy birliğiyle karar verildi.