Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/4294 Esas 2013/9193 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında ... Köyü, 150 ada 1 parsel sayılı 6238,36 m² ve 149 ada 13 parsel sayılı 1590,42 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğinde asliye hukuk mahkemesinin 2009/530 esas sayılı dosyasında davalı olmaları nedeniyle malik haneleri açık olarak tespit edilmiştir. Davacılar, asliye hukuk mahkemesine verdikleri dava dilekçesi ile taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince adlarına tescili istemi ile dava açmışlar, davanın devamı sırasında arazi kadastrousu yapılıp, taşınmazlara tutanak düzenlendiğinden görevsizlik kararı verilerek kadastro mahkemesine gönderilmiş ve tutanaklar ile birleştirilmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parsellerin 1/2"şer hisse ile davacılar adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir
Dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde 11.08.1973’de kesinleşen orman kadastrosu ile 1991 yılında yapılarak kesinleşen 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacılar yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 21/10/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.