11. Hukuk Dairesi 2020/2679 E. , 2020/5136 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13.12.2017 tarih ve 2014/755 E. - 2017/1085 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi"nce verilen 21.11.2018 tarih ve 2018/341 E. - 2018/1127 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile davalı arasında akdedilen mal alım-satım sözleşmesi gereğince davalıdan 1500 adet sonic blade bıçakların fatura ile bedelinin ödenerek satın alındığını, dava konusu malların davacı tarafından dava dışı Migros Türk A.Ş’ye satılması üzerine garanti belgelerinin sahte olduğu gerekçesiyle iade faturasıyla iade edildiğini, davalıya çekilen ihtarnameyle davalının tüketicinin korunması hakkında kanun uyarınca vermek zorunda olduğu tüm belgeleri vermekle yükümlü olduğunun, ancak garanti belgesinin sahte çıktığının bildirdiğini, ancak davalının sattığı malları iade almadığını ileri sürerek, iade edilen bıçakların faturadaki bedeli, nakliye bedeli, Migros’a geri ödenmek zorunda kalınan satış primi, iade sebebiyle davacının yoksun kaldığı kar ve malların bedelini ifa amacıyla davalıya verilen çekin haksız olarak takibe konulması nedeniyle haciz baskısı altında ödenilen avukatlık ücretinin tahsili amacıyla davalı aleyhine ilamsız takip başlatıldığını, ancak davalının takibe, borca, faiz ve ferilerine hiçbir borcu olmadığı gerekçesiyle itiraz ettiğini ileri sürerek davalının yaptığı haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı borçlu aleyhine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, imzasız ve sahte garanti belgelerinin davalı tarafından değil davacı tarafından konulduğunu, iddia edilen malların davalı tarafından satılan mallar olup olmadığının ispat edilmesi gerektiğini, davalının sadece satışa aracı olduğunu, malların ithal eden ve satan başka şirketlerden satın alındığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve mahkemece benimsenen bilirkişi raporlarına göre, davacının dava dışı Migros A.Ş.’den iade aldığı ürünleri dava dışı Yörükoğlu ...Ltd. Şti’ye satmış olduğu hususu gözönünde bulundurulduğunda dava konusu bıçaklara ilişkin olarak garanti belgesi bulunması zorunluluğu olmadığı, dava dışı Migros A.Ş.’den iade alınan bıçakların davalı tarafça, davacı tarafa satılan bıçaklar olduğu hususunun kesin olarak kanıtlanamadığı, söz konusu bıçakların davacı tarafça satılan bıçaklar olduğunun kabulü halinde dahi bu bıçaklara sahte garanti belgelerinin davalı tarafça konulduğunu kanıtlar delil ibraz edilemediği gerekçesiyle itirazın iptali ve icra inkar tazminat talebine ilişkin davanın reddine, davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, dava konusu bıçakların ithalatçısı olan dava dışı Sadatek firmasının gümrük evrakında davaya konu ürünlerin garanti belgesine tabi olmadığı, bu husus Sadatek firmasının Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü Kontrolörlüğü"ne hitaben yazdığı dilekçede de belirtildiği, dava konusu ürünlerin Migros tarafından davacıya iade nedeninin tam olarak anlaşılamadığı, ürünlerin garanti belgesi gerektirmeden ithal edildiğinin gümrük evrakından anlaşıldığı, dava dışı Migros şirketinin iadeyi neden yaptığına dair sahte garanti belgesi kağıdının dosyada olmadığı, bu konuda bir değerlendirme yapılamayacağı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK" nun 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, karar örneğinin bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 17.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.