19. Hukuk Dairesi 2018/3693 E. , 2020/612 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2017/1639-2018/1166
Taraflar arasında görülmekte olan alacak davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara BAM 22. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf talebinin esastan reddine ilişkin hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ...’nun geldiği görülmüş olmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacı ile davalı arasındaki 01.01.2014 tarihli sıvı karbondioksit satım sözleşmesi ve bağlı sözleşmelerin imzalandığını, davacının sözleşmelerdeki tüm edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini ancak davalının sözleşmedeki standartlarda edimlerini yerine getirmediğini, sözleşmenin 4.1. maddesi gereğince 2014 yılı içerisinde davalının davacıya minimum 10.000 (onbin) ton karbondioksidi sözleşme koşullarında düzenli olarak teslim etmesi gerektiğini, 6/1. maddesi gereğince de yıllık taahhüt edilen karbondioksidin davalı tarafından davacıya teslim edilememesi halinde eksik teslim edilen miktarın son cari fiyat bedelini davalının müvekkiline ödemesi gerektiğini, 12. madde gereğince de tarafların sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini eksik, yanlış veya geç yerine getirmelerinden kaynaklanabilecek her türlü zararın karşı tarafça karşılanacağının hüküm altına alındığını, davalının 31.12.2014 tarihine kadar sadece 484,44 ton karbondioksit teslim ettiğini, 9.515,56 ton karbondioksidi teslim edemediğini, son cari fiyat bedeli kadar ve ayrıca buna dayalı olarak kar kaybı oluştuğunu, davalının eksik mal teslimi nedeniyle davacının müşteri kaybına uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik sözleşme gereğince eksik teslim nedeniyle karbondioksidin son cari fiyatı belirlenerek şimdilik 400,00 TL ile eksik mal tesliminden kaynaklanan şimdilik 100,00 TL kar kaybının, müşteri kaybı nedeniyle 100,00 TL, sözleşme gereğince yapılan yatırım giderleri nedeniyle şimdilik 100,00 TL, sözleşme gereği temin edilen araçların zararı olarak şimdilik 100,00 TL ve sözleşme nedeniyle insan kaynağı ve diğer masraflar karşılığı 200,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili yargılama aşamasında verdiği ıslah dilekçesiyle, davalının eksik mal teslimi nedeniyle talep ettikleri miktarı 400,00 TL den 124.257,98 TL" ye yükselttiklerini fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere bu miktarın ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşme gereği davalının düzenlediği faturaların üzerinden bir yıldan fazla süre geçtiğini, davacının teslim aldığı mallara ve faturalara karşı TTK"nın 21. ve 23. maddeleri gereğince süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, mal alım programına davacının kendisinin uymadığını, sözleşme gereğince davacının taahhüt ettiği miktarın çok çok altında alım yapması nedeniyle sözleşmeye aykırı davrandığını, davacı tarafından talep edip de gönderilmeyen bir malın olmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacının sözleşmede belirtilen şekilde ay be ay 2014 yılı içerisinde toplam 10.000 ton malı istediğini ispatlayamadığını, davacının davalıya sipariş vereceği, davalının da sözleşme hükümlerine uygun olarak siparişin gereğini yerine getireceğinin açık olduğu, sözleşmenin 4. maddesindeki açık hükümler gereği davacı alıcının, davalı satıcıya mal teslimi konusunda sipariş vermediği ve malı istemediği gibi malı istediğini de yazılı ve kesin delillerle ispatlayamadığı, kimsenin kendi kusuruna dayalı olarak sözleşmeden kaynaklanan zararlarını kusursuz karşı yandan isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, tarafların sözleşmenin süresini iki yıl olarak belirledikleri, bu ticari ilişkinin devamı sırasında, davacı şirketin, sözleşme gereği her ay almayı taahhüt ettiği miktarın altında mal aldığı, 2014 yılı içinde davalıya 10.000 ton mal siparişi verdiğini ispat edemediği, taraflar arasındaki 01.01.2014 tarihli satış şartları sözleşmesinde malın teslimi için süreler öngörüldüğü, davacı ve davalının aralarındaki uygulamaya göre, malın peyder pey bir kısmının alındığı, dava konusu olan 9.515,56 tonluk kısmının ise davalı satıcıda bulunduğu, teslim alınmadığı, davacının sözleşmede belirlenen malın teslim edilmediğini belirterek eksik mal teslimi nedeniyle müspet zararının tahsilini istediği, somut olaydaki gibi teslim süresi belli olan ticari satış sözleşmelerinde, satıcıda bulunan malın davacı alıcı tarafından sipariş verilip verilmediği satıcının temerrüde düşürülüp düşürülmediği konusunda davacının delil sunamadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmediği devam ettiği, davacının kendi temerrüdü nedeniyle alacak talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 03.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.