Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4951 Esas 2016/2389 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4951
Karar No: 2016/2389
Karar Tarihi: 03.03.2016

Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4951 Esas 2016/2389 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, bankalardan kredi kullanmak için 1100 ton çeltik ürününü katılana tevdii ederek, sözleşme imzaladı ve makbuz senedi aldı. Ancak, katılan kurum tarafından çeltiğin bakımı ve muhafazası için geri teslim edildiği halde, sanık makbuz senetlerini teminat göstererek bankalardan kredi kullandı. Aynı zamanda sanık, kendisine geri teslim edilen 1100 ton çeltiği sattığı için güveni kötüye kullanma suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezası ve 20.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmıştır.
Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nın 155/2, 62, 52 ve 53. Maddeleri.
23. Ceza Dairesi         2015/4951 E.  ,  2016/2389 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 155/2, 62, 52 ve 53 maddeleri gereğince sanığın 3 yıl 9 ay hapis cezası ve 20.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına.

    Dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Sanığın, bankalardan kredi kullanabilmek amacıyla sahip olduğu 1100 ton çeltik ürününü katılana tevdii ederek, sözleşme imzaladığı ve makbuz senedi aldığı, katılan kurumca da çeltiğin, bakımı ve muhafazası için sanığa geri teslim edildiği, sanığın bu makbuz senetlerini teminat göstererek ..... ve ... şubelerinden kredi kullandığı, aynı zamanda katılan kurumca kendisine bakımı ve muhafazası için geri teslim edilen 1100 ton çeltiği sattığının anlaşılması karşısında üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/06/2013 tarih ve 2012/15-1351 Esas ve 2013/328 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, kanun koyucu, cezanın kişiselleştirilmesinin sağlanması bakımından hâkime somut olayın özellikleri ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı bir şekilde gerekçesini de göstererek iki sınır arasında temel cezayı belirleme yetki ve görevini yüklemiştir. Ancak, hâkimin temel cezayı belirlerken dayandığı gerekçe, bu düzenlemelere uygun olarak; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik ile dosya içeriğine yansıyan bilgi ve belgelerin isabetli biçimde değerlendirildiğini gösterir biçimde yasal ve yeterli olmalıdır. Somut olay bu açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler somutlaştırılmadan ve bu kriterler esas alınmadan, sanık hakkında hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine uygun bir şekilde hapis cezasına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden sanık hakkında, tayin edilen temel hapis cezasının asgari haddin çok üzerinde tayini,
    2- Sanık hakkında TCK"nın 155/1. maddesinin uygulanması istemiyle kamu davası açılmış olması karşısında, ek savunma hakkı tanınmadan TCK 155/2. maddesi hükmünün tatbiki suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 226. maddesine muhalefet edilmesi,
    3- TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.