Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/772
Karar No: 2020/1262
Karar Tarihi: 25.02.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/772 Esas 2020/1262 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Tapu iptali ve tescil davası açan davacı, dava dışı yüklenici ile arsa sahibinin arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi sonucu aldığı bağımsız bölümün tapu kaydının kendisine devredilmediği gerekçesiyle davalıların adına kayıtlı olan tapunun iptal edilerek kendisi adına tescil edilmesini talep etmiştir. Ancak mahkeme, yüklenici ile davalı arasındaki sözleşmenin adi yazılı olduğundan bahisle tapu devri sonucu doğurmayacağı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Davacı vekili, mahkeme kararına temyiz itirazında bulunmuştur. Yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi mümkündür ve temlikin yazılı olması yeterlidir. Yüklenici arsa sahibinden olan kişisel hakkını devrettiği için yükleniciden bu hakkı devralanın tapu talep etmesi mümkündür. Ancak yüklenicinin eser sözleşmesinden kaynaklanan borçlarının belirlenmesi gerektiği açıklanmıştır. Eser sözleşmelerinde yüklenicinin belli bir eseri meydana getirerek onu iş sahibine teslim etmeyi taahhüt ettiği belirtilmiştir.
Mahkemenin davanın reddine karar vermesi doğru görülmemiş ve hüküm bozulmuştur. Yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı olarak açılan tescil isteğinin kabulü için yüklenicinin veya onun halefi olan davacının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre dava konusu yeri hak etmesi ve bu yerin sözleşme gereği yükleniciye düşen bağımsız bölümlerden olması gerektiği belirtilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- Türk Borçlar Kanunu'nun 470. maddesi: Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel
23. Hukuk Dairesi         2018/772 E.  ,  2020/1262 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı asil ... ile vekili Av. ... gelmiş, tebligata rağmen diğer taraflardan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, davalı arsa sahiplerinin mirasbırakanı ile dava dışı yükleniciler arasında düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davacı müvekkilinin ise dava konusu inşaatta yüklenicinin alt işvereni olarak alüminyum doğrama işini yaptığını ve iş karşılığı 3.blok 1 No.lu bağımsız bölümü haricen satış sözleşmesi ile aldığını ancak bağımsız bölüme ait tapu kaydının devredilmediğinden bahisle davalı arsa sahipleri adına kayıtlı olan tapunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı ile yüklenici arasındaki sözleşmenin davalıları bağlamayacağından bahisle davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile dava dışı yüklenici arasındaki sözleşmenin adi yazılı olduğundan bahisle tapu devri sonucu doğurmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Arsa sahipleri ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi mümkündür. Bu temlikin yazılı olması geçerliliği için yeterlidir. Bu temlik ile yüklenici arsa sahibinden olan kişisel hakkını devrettiği için yükleniciden bu hakkı devralanın tapu talep edebilmesi mümkündür. Ancak yüklenicinin şahsi hakkını devretmesi (temlik etmesi) halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur.
    Burada yüklenicinin eser sözleşmesinden kaynaklanan borçlarının neler olduğuna ilişkin bazı açıklamaların yapılması gerekmektedir. Genel olarak eser sözleşmelerinde yüklenici, belli bir eseri meydana getirerek onu iş sahibine teslim etmeyi taahhüt eder. Eser sözleşmelerinde yüklenicinin "eseri meydana getirme borcu" dayanağını Türk Borçlar Kanunu"nun 470. maddesinden alır. Anılan hükme göre; “eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir."
    Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun şekilde imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur.
    Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da yüklenici edimini yerine getirmiş kabul edilemez.
    Yukarıda belirtilen ilkeler ve yapılan açıklamaların ışığında somut olaya gelince; arsa sahibi ile yüklenici arasında 01.11.1991 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmış, davacı harici şekilde düzenlenmiş sözleşme ile dava konusu daireyi yükleniciden iş karşılığı almıştır.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de bu tür davalarda yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı olarak açılan tescil isteğinin kabulü için yüklenicinin veya onun halefi olan davacının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre dava konusu yeri hak etmesi ve bu yerin sözleşme gereği yükleniciye düşen bağımsız bölümlerden olması gerekir. Dosya kapsamından yüklenicinin arsa sahiplerine karşı edimlerini yerine getirdiği malumdur. Zira, arsa sahipleri yüklenicinin kendilerine karşı açtığı davayı kabul etmiştir. Bu itibarla davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı yararına takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi