Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/41496 Esas 2018/3716 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/41496
Karar No: 2018/3716
Karar Tarihi: 29.03.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/41496 Esas 2018/3716 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, küçük bir öğrencinin okula kaydının reddedilmesi ve manevi tazminat talep etmiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiş, davalı ise temyiz etmiştir. Ancak mahkeme, davanın tüketici hizmeti anlamına geldiğini ve bu nedenle tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirterek, görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Kanunlar olarak, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesi, \"Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet\" hizmeti, \"Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi\" tüketici, \"Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri\" satıcı olarak tanımlamıştır. Kanunun 23. maddesinin 1. fıkrasında ise \"Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır\" hükmüyle, kanunun uygulanmasından doğacak ihtilaflara bakacak görevli mahkeme belirtilmiştir.
13. Hukuk Dairesi         2015/41496 E.  ,  2018/3716 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, küçük .... "ın öğrencisi olduğu davalı okula 2011-2012 öğretim yılı için kayıt yenileme taleplerinin reddedildiğini, gerekçe olarak da 2010-2011 öğretim yılında okul kurallarına aykırı davrandığının gösterildiğini, oysa okul kurallarına uymadığı iddia edilen küçük .... "ın bahsi geçen öğretim yılında dahi takdir belgesi almış başarılı bir öğrenci olduğunu ve davranış kuralları da dahil olmak üzere bütün notlarının pekiyi olduğunu, davalının kendi görüşleri doğrultusunda hukuka aykırı işlem tesis ettiğini ileri sürerek, 30.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın 5.000,00 TL üzerinden kabulüne (1/2 şer oranda davacılara verilmek üzere) karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 4822 sayılı kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesinde kanunun uygulanmasıyla ilgili tanımlar yapılıp, bu arada “Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” hizmet, “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi” tüketici, “Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri” satıcı olarak tanımlamıştır. Aynı yasanın 23. maddesinin 1. fıkrasında ise “Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır” hükmüyle, kanunun uygulanmasından doğacak ihtilaflara bakacak görevli mahkeme belirtilmiştir.
    Somut olay değerlendirildiğinde, davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık eğitim hizmetinden kaynaklanmakta olup, dava 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalmaktadır. O halde, görevli mahkeme tüketici mahkemesidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir ve bu konuda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.