Esas No: 2020/3353
Karar No: 2021/1621
Karar Tarihi: 06.04.2021
Danıştay 10. Daire 2020/3353 Esas 2021/1621 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/3353
Karar No : 2021/1621
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … (Mülga …) / …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesince davanın kısmen derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddi, kısmen de süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, hisselerini satın aldığı … Holding Anonim Şirketi'nin izinsiz halka arz faaliyetinde bulunmasına rağmen anılan şirket ile ilgili denetim ve kontrol görevini yerine getirmediğinden bahisle davalı idarenin hizmet kusuru nedeniyle uğradığını ileri sürdüğü zararlarına karşılık 255.950.000,00 TL maddi ve 226.917.821,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 12/02/2018 tarih ve E:2016/3333, K:2018/495 sayılı adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği yolundaki bozma kararına uyulmak suretiyle yeniden yapılan yargılama sonucunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 2014 ve 2015 yıllarında hizmet kusuruna dayalı olarak tazminat istemi yönünden: davacı tarafından aynı yıllara ilişkin olarak maddi ve manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle daha önce … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında dava açıldığı ve bahse konu davanın hali hazırda derdest olduğunun anlaşıldığı; 2016, 2017 ve 2018 yıllarında hizmet kusuruna dayalı olarak tazminat istemi yönünden; davacı tarafından, davalı idarenin davacının hisse senetlerini aldığı şirketin faaliyette bulunduğu sürede denetim ve gözetim görevini yerine getirmediğinden dolayı zarara uğranıldığının ileri sürüldüğü, idarenin buradaki sorumluluğunun idari eylemden/eylemsizlikten kaynaklandığı kabul edilse dahi mevzuat uyarınca, davacının benzer taleplerle bahsi geçen şirket ve diğer bazı şirketlerle ilgili olarak davalı idare aleyhine açmış olduğu çok sayıda davanın olduğu (… İdare Mahkemesi E:…, … İdare Mahkemesi E:…, …İdare Mahkemesi E:.., …İdare Mahkemesi E:…, E:.., …İdare Mahkemesi E:…, E:…, E:........) dikkate alındığında, davacının anılan şirket ile ilgili olarak iddia olunan denetim ve gözetim görevinin ihlaline ilişkin idari işlem veya eylemleri 2000-2001 yılları itibariyle (şirkete ödeme yapılan tarihlerde) öğrenmiş olduğunun tartışmasız bulunduğu, belirtilen tarihlerden sonra 2577 sayılı Kanun'un ilgili maddelerinde öngörülen süreler içerisinde yapılması gereken idari başvurunun bu süre geçirildikten sonra 13/07/2015 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, bu başvurunun zımnen reddi sonrası açılan davanın belirtilen kısmının süre aşımı nedeniyle esasını inceleme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın 2014 ve 2015 yıllarına dair tazminat istemine ilişkin kısmının derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine, 2016, 2017 ve 2018 yıllarına dair tazminat istemine ilişkin kısmının ise süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI :Davacı tarafından, Konya ve civarında yasa dışı yollar ile holding adı altında örgütlenen şirketlere karşı davalı idarenin gerekli önlemleri alma yetkisinin bulunduğu, dolayısıyla oluşan zararın konuya ilişkin denetim yapılmamasından kaynaklandığı, idarenin bu şirketlere karşı her yıl kayıt tutma işlemlerini yapmak zorunda olduğu ve usul ve kanuna aykırı olan temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY_TETKİK_HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve kanuna uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın kısmen derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddi, kısmen de süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım isteminin kabul edilmiş olması nedeniyle ödenmemiş olan temyiz aşamasına ait yargılama giderlerinin davacıdan tahsili için mahkemesince ilgili vergi dairesi müdürlüğüne müzekkere yazılmasına,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi