20. Hukuk Dairesi 2013/8127 E. , 2013/9176 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine vekili, 09.04.2009 havale tarihli dilekçesiyle, ...Mahallesi, Belceğiz Mevkiinde bulunan 373 ada 3 parsel sayılı 5100,00 m² yüzölçümündeki taşınmazın 5095,00 m² yüzölçümündeki bölümünün, 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu iddiasıyla bu bölümün tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerden olması ve 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değiştirilen 6831 sayılı Orman Kanununun 2. maddesinde, orman sınırları dışarısına çıkarılacak olan yerlerin sınırlaması itirazsız olarak kesinleşmiş tapulu arazi ise, mülkiyetinin tekrar tapu maliklerine intikal edeceğinin düzenlenmiş olduğu ve dava konusu taşınmazın 29.09.1956 yılında kesinleşen kadastro çalışmaları ile tapulu arazi olduğu gerekçelerine dayanılarak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 01.11.1976 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması, daha sonra 22.10.1987 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması, 07.04.2005 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 9. madde uyarınca yapılan düzeltme işlemi ve 26.04.2006 tarihinde ilân edilerek kesinleşen evvelce sınırlaması yapılmış ormanlarda 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması vardır.
Mahkemece, çekişmeli parselin 1976 yılında yapılan 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığının belirlendiği ve 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değiştirilen 6831 sayılı Orman Kanununun 2. maddesinde, orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin sınırlaması itirazsız olarak kesinleşmiş tapulu arazi ise, mülkiyeti tekrar tapu maliklerine intikal edeceği düzenlenmiş olduğu ve dava konusu taşınmazın 29.09.1956 yılında kesinleşen kadastro çalışmaları ile tapulu arazi olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Ne var ki; 373 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tesbitine esas tapu kaydı, 1956 yılında yapılan kadastro ile belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tesbit edilmiştir. 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/2. maddesinde yer alan "... orman sınırı dışına çıkartılacak yer sınırlaması itirazsız kesinleşmiş tapulu arazi ise mülkiyeti
tekrar tapu sahiplerine intikal eder" hükmünün uygulanabilmesi için, tapu kaydının 4785 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 13.07.1945 tarihinden önce oluşması gereklidir. Çünkü, 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirildiğinden, bağlayıcı bir tasarruf ya da kesin deliller haricinde, 4785 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra, Devlet ormanları içinde yer alan taşınmazların, belgesiz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayalı olarak oluşturulan tapu kayıtlarının, 1744 sayılı Kanuna göre yapılan 2. madde uygulamasında tapu sahipleri yararına hak sağlama olanağı yoktur. Bu nedenlerle, Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin yanlış değerlendirilip davanın reddi yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
Ancak; karar tarihinden sonra, 6831 sayılı Orman Kanununun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2, 2896 ve 3302 sayılı Kanunlar ile değişik 2/B maddesi gereğince, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usûl ve esasların belirlenmesi amacıyla düzenlenen, 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun ”, 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve aynı Kanunla 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun ile 16/2/1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmış, 6831 sayılı Kanunun bazı maddelerinde de değişiklikler yapılmış, bu cümleden olarak, diğer bir çok hükmün yanı sıra, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlara ilişkin tapu kaydına konulan şerhlerin silinmesi, bu alanlar için Hazine tarafından dava açılmaması, açılan davalardan vazgeçilmesi ya da davaların durdurulması, tapusunun iptaline karar verilen taşınmazların tekrar tapu sahibine iadesi gibi konular düzenlenmiştir. Karar tarihinden sonra yürürlüğe giren bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 21/10/2013 günü oy birliği ile karar verildi.