Esas No: 2015/4692
Karar No: 2021/1225
Karar Tarihi: 06.04.2021
Danıştay 13. Daire 2015/4692 Esas 2021/1225 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/4692
Karar No:2021/1225
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Radyo ve Televizyon Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin, İzmir il merkezinden yayın yapmak üzere yerel radyo (R3) yayın lisansı verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu İzin ve Tahsisler Dairesi Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; davacı yayıncı kuruluş tarafından talep edilen (R3) lisans tipinde yayın izni başvurusunun Üst Kurul kararı ile değil, İzin ve Tahsisler Dairesi Başkanlığı işlemi ile reddedildiği, başvurunun reddine yönelik işlemin Üst Kurul Başkanı adına Daire Başkanı tarafından imzalandığı, söz konusu başvurunun Üst Kurul'un değerlendirmesine sunulmadığı, Üst Kurul tarafından herhangi bir kararın alınmadığı;
6112 sayılı Kanun ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Teşkilatı ile Hizmet Birimlerinin Görev, Yetki ve Sorumluluklarına Dair Yönetmelik hükümlerine göre, yayın izni veya yayın lisansı verilmesi talebiyle Üst Kurul'a yapılan başvuruların İzin ve Tahsisler Dairesi Başkanlığı tarafından tekemmül ettirildikten sonra Üst Kurul'un değerlendirmesine sunulması üzerine söz konusu başvurular hakkında Üst Kurul tarafından bir karar verilmesi gerektiğinden ve yayın izni/lisans talepleri ile ilgili karar alma yetkisi münhasıran Üst Kurul'a ait olduğundan, Üst Kurul Başkanı, Başkan Yardımcısı veya Daire Başkanının yayın izni/lisans talepleri hususunda karar verme yetkisinin bulunmadığı, öte yandan, 6112 sayılı Kanun'da Üst Kurul'un yetkilerinin bir kısmını hizmet birimlerine devredebileceğine dair bir hükme de yer verilmediği;
Bu itibarla, davacı yayıncı kuruluş tarafından (R3) tipinde yayın izni verilmesi talebiyle yapılan başvurunun Üst Kurul'un değerlendirmesine sunulmadan ve Üst Kurul'ca bir karar alınmadan, İzin ve Tahsisler Dairesi Başkanlığı işlemi ile reddedilmesinde yetki unsuru yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacıya gönderilen yazıda karasal ortamdan radyo yayın lisansı verme süreci ile ilgili 6112 sayılı Kanun gereği yapılan sıralama ihalesi sonucunda ihale üzerinde kalan kuruluşlara frekans tahsisi yapılarak lisans verileceğine ilişkin bilgi verildiği, bu aşamada Üst Kurul'ca henüz hiçbir kuruluşa ulusal karasal yayın lisansı verilmediği için, yetki aşımından bahsedilmesinin hukuka aykırı olduğu, 6112 sayılı Kanun gereği yapılan sıralama ihalesi ve kanal ve frekans tahsisine kadar Kanun'un geçici 4. maddesi gereği yalnızca 3984 sayılı Kanun'un geçici 6. maddesine göre yayında olan kuruluşların mevcut yayında oldukları yerler itibarıyla yayınlarına devam edebilecekleri, geçici 4. madde gereğince yayında olan kuruluşlar açısından dahi 6112 sayılı Kanun'un ulusal yayın tanımı esas alınarak işlem tesis edilmesinin mümkün olmadığı, bu itibarla mülga 3984 sayılı Kanun'un geçici 6. maddesi gereğince ulusal lisans başvurusunda bulunan ve hâlihazırda yayın yapan kuruluşların dahi ülke geneline yayın yapmasının hukuken mümkün olmadığı gerçeği karşısında dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, dava konusu işlemin yetki yönünden açıkça hukuka aykırı olduğu, davalı idarenin hiçbir kuruluşa yayın izni vermeyerek kanuni yükümlülüğünü ihlâl ettiği, ihale yapılarak yayın lisanslarının tahsis edilmemesine rağmen talep eden yayıncı kuruluşlara yayın izni verilmemesinin yayında bulunan kuruluşlar ile yayına geçmek isteyen kuruluşlar arasında haksız rekabete yol açtığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 06/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.