12. Hukuk Dairesi 2016/824 E. , 2016/13716 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Asıl borçlu ve ipotek veren ... ile ... arasında konut finansmanı kredi sözleşmesi nedeniyle limit ipoteği tesis edildiği, taşınmazın ipotekli olarak şikayetçi ..."a satıldığı, sonrasında borçlunun temerrüde düşmesi nedeniyle asıl borçlu ve kefillere hesap kat ihtarı gönderildiği, borç miktarının kefil ... tarafından ödendiği, banka tarafından taşınmaz üzerindeki ipoteğin ... "e temlik edildiği, ... tarafından asıl borçlu ve taşınmaz maliki şikayetçi ... hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile örnek 6 takip başlatıldığı, borçlu vekilinin takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayet konularının 7 günlük süreye tabi olduğu, şikayetin süresinde olmadığı, iddiaların yazılı delil ile de ispatlanamadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Takip tarihi itibariyle yürürlükte olup olayda uygulanması gereken mülga 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"a 4822 sayılı Kanunun 15. maddesi ile eklenen 10. maddesinde; “Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir.” şeklinde tanımlandıktan sonra maddede bu tür sözleşmelerin yapılma koşulları ile borcun muaccel kılınabilmesi ve temerrüt koşulları gibi farklı ve özel şartlara yer verilmiştir. Bu Kanuna 5582 sayılı Yasanın 24. maddesi ile eklenen 10/B. maddesinde ise; “Konut Finansmanı Sözleşmeleri” de bu kanun kapsamında değerlendirilerek, konut finansmanı sözleşmelerinin düzenlenme koşulları, borçlunun temerrüdü durumunda finansman sağlayan bankanın yükümlülükleri, borcun muaccel kılınabilmesinin ve muacceliyet uyarısının koşulları gibi hususlar özel olarak ve ayrıca düzenlenmiştir. Açıklandığı üzere Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, tüketici kredisi kullanan borçluları, diğer kredi borçlularından ayrı tutmak, tüketicinin koşullarını iyileştirmek ve kolaylaştırmak amacıyla düzenlenmiş özel bir kanun olup, bu kanun kapsamında verilen krediler nedeniyle borçluların temerrüde düşüp düşmedikleri, borcun muaccel olup olmadığı, muaccel olan borç miktarının ve faizinin, yapılan özel sözleşmelerin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun koşullarında değerlendirilmesi gerekir.
İİK"nun 149. maddesinde; "İcra müdürü ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiği ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa borçluya ve taşınmaz üçüncü bir şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir." hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, “Konut Kredisi Sözleşmesi” kapsamında alınan ipoteğe dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilip borçluya İİK.nun 149. maddesi kapsamında icra emri gönderilemeyeceğinden buna ilişkin olarak icra mahkemesine yapılacak başvuru süresiz şikayete tabi olup mahkemece de re’sen dikkate alınması gerekir.
O halde, mahkemece; alacağın varlık ve miktarı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından bu yönde bir ilam alınmadan başlatılan takipte açıklanan ve kanunun emredici hükümlerinden kaynaklanan bu hususlar re’sen nazara alınarak borçlu şikayetinin kısmen kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.