Esas No: 2021/239
Karar No: 2021/2572
Karar Tarihi: 06.04.2021
Danıştay 9. Daire 2021/239 Esas 2021/2572 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/239
Karar No : 2021/2572
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı - …
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … Alüminyum İmalat ve Pazarlama Ltd. Şti.'ye ait vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacının banka hesaplarına ve gayrimenkulüne uygulanan haciz işlemlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; asıl amme borçlusu … Alüm. İmal.ve Paz. Ltd. Şti.'nin 2004 yılı muhtelif dönemlerine ait vergi borçlarının kaldırılması talebiyle dava açıldığı, … Vergi Mahkemesi'nin E:.. K:… sayılı kararına istinaden 2004/Temmuz-Ağustos dönemlerine ait 2 no'lu ihbarname düzenlendiği ve tebliğ edildiği, şirket adına ilgili borç dönemlerini de kapsayan … tarih ve … takip no'lu ödeme emri düzenlendiği ve ilanen tebliğ edildiği, malvarlığı araştırmasının yapıldığı sonrasında şirket ortağı sıfatıyla davacı adına tanzim ve tebliğ olunan … tarih ve … takip no'lu ödeme emrinin ilanen tebliğ edildiğinden bahisle dava konusu haciz işlemlerinin uygulanması üzerine bakılmakta olan davanın açıldığının anlaşıldığı, olayda davacı tarafından dava konusu haciz işlemi öncesinde düzenlenen … no'lu ödeme emrine karşı … Vergi Mahkemesi'nin E:… sayılı dosyası ile açılan davada verilen … tarih ve K:… sayılı kararla ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği ve davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle, süre aşımı yönünden davanın reddine hükmedildiği ve dolayısıyla söz konusu amme alacaklarının süresi içinde dava konusu edilmeyerek kesinleştiği görüldüğünden kesinleşen ve vadesi içerisinde ödenmeyen amme alacaklarının tahsili amacıyla tesis edilen dava konusu haciz işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu haciz işlemine konu borçların davacının bir dönem ortağı olduğu şirket adına, 2004 yılı defter ve belgelerinin incelemeye ibraz edilmemesi nedeniyle düzenlenen inceleme raporu uyarınca tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile defter ve belge ibraz edilmemesi üzerine yapılan tarhiyata karşı açılan davadan kaynaklandığının anlaşıldığı, dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelere göre davacının ilgili şirkete 12/09/2000 tarihli hisse devir sözleşmesi ile ortak olduğu, 05/08/2004 tarihli ortaklar kurulu kararı ile de şirketten ayrıldığı, hissesini devreden limited şirket ortağının, ortak olduğu dönemle ilgili olarak ödenmemiş borçlardan veya özel ödeme süresi devir tarihinden sonraya tekabül eden, ikmalen veya re'sen yapılan tarhiyatlar sonucu doğan borçlardan, devralan ortakla birlikte müteselsilen sorumlu olmasına rağmen, bu durumun şirketin yaptığı veya yapmadığı bir işlem nedeniyle haksız yere vergi dışı kazanç elde ettiği ve dolayısıyla Devlete gitmesi gereken bir verginin ziyaa uğratıldığı hallerde geçerli olduğu, dava konusu haciz işlemine konu borcun ise, bu tür bir işlemden kaynaklanmayıp, davacının ortaklıktan ayrıldığı tarihten sonraki bir tarihte istenilen defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle, KDV indirimlerinin reddi suretiyle yapılan tarhiyat sonucu doğan bir borca ilişkin olduğu, bu gibi hallerde, devreden ortağın sadece mali olarak kusursuz sorumlu olması ve koyduğu sermaye nedeniyle bu tarhiyatla ilgili olarak herhangi bir nema elde etmediği ve belki de ziyaa uğratılan bir verginin bulunmadığı hususu dikkate alındığında, hissesini devreden ortağın, bu tarhiyat nedeniyle mali sorumluluğunun bulunduğundan söz edilemeyeceği, yine hacze konu yargı harcının da davacının ortaklıktan ayrıldığı tarihten çok sonra açılan bir davadan kaynaklandığı ve bu nedenle dönemsel olarak sorumluluğuna gidilemeyeceği hususu karşında, 2004/Temmuz, Ağustos dönemi vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ve gecikme zammı ile 2004/Ağustos dönemi yargı harcı borcundan oluşan kamu alacağı için davacı adına tesis edilen haciz işlemlerinde yasal ve hukuki isabet olmadığı sonucuna varıldığından davacının istinaf başvurusunun kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne ve haciz işlemlerinin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Asıl amme borçlusu …. Alüm. İmal.ve Paz. Ltd. Şti.'ninaçtığı davaların reddi üzerine anılan şirket adına ödeme emri düzenlenerek ilanen tebliğ edildiği, davacının 12/09/2000 - 05/08/2004 tarihleri arasında şirket ortağı olduğunun tespit edildiği, davacı adına ödeme emri düzenlenerek 11/1/2017 tarihinde tebliğ edildiği, limited şirket ortaklarının amme alacaklarından hisseleri oranında doğrudan sorumlu olduğu, ödeme emri tebliğinden sonra davacı adına dava konusu haciz işlemlerinin uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK …'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE
MADDİ OLAY:
… Alüminyum İmalat ve Pazarlama Ltd. Şti.'ye ait vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacının banka hesaplarına ve gayrimenkulüne uygulanan haciz işlemlerinin iptali istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 35. maddesinde limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil olanağı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu oldukları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları kurala bağlanmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 54. maddesinin birinci fıkrasında; ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil olunacağı, 55. maddesinin birinci fıkrasının olay tarihinde yürürlükte olan şeklinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, 58. maddesinin birinci fıkrasının olay tarihinde yürürlükte olan şeklinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itirazda bulunulabileceği, 62. maddesinin birinci fıkrasında da borçlunun, mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarının tahsil dairesince haciz olunacağı ifade edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen Kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; limited şirket ortaklarının şirketten tahsil olanağı bulunmayan amme alacağından hisseleri oranında ve doğrudan doğruya, diğer bir ifade ile kusurlu olmaları aranmaksızın sorumlu tutuldukları sonucuna ulaşılmaktadır.
Nitekim Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun, 18/09/2019 tarih ve E:2019/212, K:2019/588 sayılı kararı da bu yöndedir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının 12/09/2000-05/08/2004 tarihleri arasında ortağı olduğu … Alüminyum İmalat ve Pazarlama Ltd. Şti. adına re'sen tarh edilen vergilerin kaldırılması istemiyle açılan davanın …Vergi Mahkemesi'nin E:.. K:… sayılı kararıyla kısmen reddedilmesi üzerine, anılan şirket adına reddedilen kısma yönelik olarak 2 no'lu ihbarname düzenlendiği, ardından asıl borçlu şirket adına … tarih ve … sayılı ödeme emri düzenlenerek ilanen tebliğ edildiği ve malvarlığı araştırması sonucunda amme alacağının şirketten tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması nedeniyle davacı adına şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen … tarih ve …sayılı ödeme emrinin ilanen tebliğ edildiğinden bahisle uygulanan haciz işlemlerinin kaldırılması istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, davacı adına şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın … Vergi Mahkemesi'nin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararı ile süre aşımı yönünden reddine karar verildiği, söz konusu karara karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun … Bölge İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile temyiz başvurusunun ise Danıştay Dokuzuncu Dairesi'nin 06/04/2021 tarih ve E:2020/5975, K:2021/2569 sayılı kararı ile reddedildiği ve davacının 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesi uyarınca şirket ortaklığından ayrıldığı tarihe kadar hissesi oranında doğrudan doğruya sorumluluğunun bulunduğu anlaşıldığından, kesinleşen amme alacaklarının tahsili amacıyla tesis edilen dava konusu haciz işlemlerinde hukuka aykırılık, davacının istinaf başvurusunu kabul ederek Vergi mahkemesi kararını kaldırıp davayı kabul eden Bölge İdare Mahkemesi kararında ise hukuka uyarlık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu kabul edip mahkeme kararını kaldırarak, davanın kabulüne karar veren …Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 06/04/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.