Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/14743
Karar No: 2012/3283

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/14743 Esas 2012/3283 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, tapuda kayıtlı olmayan 7000 m2 yüzölçümlü bir taşınmazın tapuya tescili için açılmıştır. Mahkeme, taşınmazın orman kadastro sınırı dışında kaldığı gerekçesiyle tescil talebini kabul etmiştir. Ancak, yapılan araştırma ve inceleme yetersiz bulunmuştur. Bu nedenle, kesinleşen orman kadastro haritası, arazi kadastro paftası, memleket haritaları ve hava fotoğraflarının incelenmesi yönünde bir keşif kararı verilmiştir. Davada, 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 14. ve 17. maddeleri de geçmektedir. Bu maddeler göre, orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen arazilerin, imar ihya edilip tarıma elverişli hale getirilmesi durumunda 20 yıl zilyetlikle kazanılabileceği öngörülmektedir.
Kanun Maddeleri:
- Medeni Yasa'nın 713. maddesi
- 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 14. ve 17. maddeleri
20. Hukuk Dairesi         2011/14743 E.  ,  2012/3283 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, 27/04/2005 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... köyünde yaklaşık 7000 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunun iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre davacı adına tescilini istemiştir. Mahkemece, 09/05/2006 tarihli krokide A= (6792 m2) işaretli taşınmaz hakkındaki davanın kabulü ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 11/06/1983 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1953 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. Taşınmaz bu çalışmada "Çay boşluğu" olarak tespit harici bırakılmıştır.
    Mahkemece çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırı dışında kaldığı ve 3402 sayılı Yasanın 14. ve 17. madde hükümlerinin davacı yararına gerçekleştiği gerekçesiyle hüküm kurulmuşsa da yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
    Şöyle ki; uzman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın en yakın orman sınır hattına 1600 metre mesafede ve eğiminin düz olduğu bildirilmiş ise de orman kadastro haritası kadastro paftası ve memleket haritası ile aplike edilmemiş, komşu parsel kayıtları getirtilerek çekişmeli taşınmaz yönünün ne olarak gösterildiği araştırılmamıştır..
    3402 sayılı Kadastro Yasasının 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten davanın açıldığı güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülen taşınmazların, Kadastro Yasasının 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan
    memleket haritaları ile dava tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen orijinal renkli memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen steoroskopik çift hava fotoğraflarının steoroskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir.
    O halde; mahkemece, yeniden yapılacak keşifte, öncelikle , kesinleşen orman kadastro haritası ile dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ve dava tarihinden 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş steoroskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, değişik açı ve uzaklıkta en az 5 ya da 6 orman sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu belirlenmeli,daha sonra, memleket haritaları ve hava fotoğrafları steoroskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü belirlenmeli,orman sayılan yerlerden değil ise öncesinin ne olduğu, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü, kimden kime geçtiği ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak sorulup saptanmalı, ziraat uzmanından zilyedlikle kazanılacak yerlerden olup olmadığı konusunda bilimsel verilere dayalı, doyurucu rapor alınmalı,komşu 176 parsel ile güneydeki 111 parsellere ait tespite esas alınan tapu ve vergi kayıtları getirtilerek çekişmeli taşınmaz yönünü ne olarak gösterdiği araştırılmalı, resmi belgeler aleyhindeki tanık sözlerine değer verilemeyeceği düşünülmeli,böylece toplanacak deliller çerçevesinde karar verilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 07.03.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi