14. Hukuk Dairesi 2013/14468 E. , 2013/15169 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.05.2009 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 25.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Bir kısım davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dosya içerisindeki bilirkişi raporu ve ek raporlara itibar edilerek davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, üç ayrı taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanarak sözleşmelerde satış vaadinde bulunanlar ile bunların mirasçıları olduğu anlaşılan davalılar aleyhine dava açarak tapu iptali ve tescil istemektedir.
Bilirkişi raporlarına itibar edilerek davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş ise de mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporları uyuşmazlığın giderilmesi için yeterli olmadığı gibi denetime de elverişli değildir. Dava konusu 241 ada 35 sayılı parselin imar uygulaması sonucunda çok sayıda taşınmaza ifraz edildiği ayrıca ifraz olunan parsellerin sonraki tarihlerde muhtelif işlemlerle yeniden ifraz ve tevhitlere konu edildiği, imar uygulamasının iptal edilerek parsellerin geri dönüşümünün yapıldığı, sonraki aşamalarda yeniden imar uygulamasına tabi tutulduğu anlaşılmaktadır.
Bunların yanında yukarıda sözü edilen Fatsa Asliye Hukuk Mahkemesinin 1989/609 esas, sonradan 2003/187 esas 2005/425 karar numarasını alan dava dosyasında ise çok sayıda taşınmazla ilgili olarak tapu iptali ve tescile karar verilmiştir.
Bu taşınmazlarla ilgili olarak satış vaadi borçluları tarafından satış vaadi sözleşmelerinde;
a) 241 ada 35 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hisseleri,
b) 241 ada 35 parsel sayılı taşınmazdaki ...’den kendilerine intikal edecek paylar,
c) Ayrıca, Fatsa Asliye Hukuk Mahkemesinin satış vaadi sözleşmelerinin düzenlendiği tarihte derdest olan 1989/609 esas sayılı dava dosyasında tapu iptali ve tescil istenen taşınmazlarda ...’e (veya mirasçıları adına) tesciline karar verilecek taşınmazlarla ilgili olarak satış vaadinde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece işin niteliği ve kapsamı gereği uyuşmazlığın kesin olarak çözümlenebilmesi için öncelikle tapu işlerinden anlayan uzman bir bilirkişi, imar işlerinden anlayan uzman bir bilirkişi, ayrıca bir de hukukçu uzman olmak üzere üç kişilik bir bilirkişi heyeti oluşturulmalıdır.
Daha sonra dosya bu bilirkişilere tevdi edilerek bilirkişiler tarafından gerek davacının gerekse davalıların satış vaadi sözleşmeleri gereğince ayrıca yukarıda sözü edilen satışının vaadi konusunda uzlaştıkları Fatsa Asliye Hukuk Mahkemesinin 1989/609 esas, sonradan 2003/187 esas 2005/425 karar numarasını alan dava dosyasında tapu iptali ve tesciline karar verilen taşınmazların tapu kayıtları üzerinde gerekli incelemeler yapılarak;
- 241 ada 35 parsel sayılı taşınmazdaki vaat borçlularının hak ve hisselerinin,
- 241 ada 35 parsel sayılı taşınmazdaki vaat borçlularına ...’den intikal edecek payların,
- Ayrıca, Fatsa Asliye Hukuk Mahkemesinin satış vaadi sözleşmelerinin düzenlendiği tarihte derdest olan 1989/609 esas sayılı dava dosyasında tapu iptali ve tescil istenen taşınmazlarda ...’e (veya mirasçıları adına) intikal edecek taşınmazlardaki paylar denetime elverişli bir şekilde belirlenmelidir.
Yukarıda belirtildiği şekilde yapılması gereken inceleme ve araştırmalar doğrultusunda hazırlanacak bilirkişi raporunun hükme esas teşkil edecek nitelikte olup olmadığı da denetlendikten sonra, mahkemece bu kapsamda olduğu tespit edilen taşınmazlar bakımından davanın kabulüne, diğer taşınmazlar bakımından ise reddine karar verilmelidir.
Yukarıda açıklanan hususlar gözetilmeden ve belirtilen noksanlıklar giderilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 04.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.