Esas No: 2016/14686
Karar No: 2021/1614
Karar Tarihi: 06.04.2021
Danıştay 10. Daire 2016/14686 Esas 2021/1614 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/14686
Karar No : 2021/1614
KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVALI) : ... Valiliği
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı dava konusu işlemin iptali yolundaki kararının onanmasına dair Danıştay Onuncu Dairesinin 19/04/2016 tarih ve E:2013/2476 K:2016/2132 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Türkmenistan uyruklu davacının, sınır dışı edilmesine ilişkin 12/12/2011 tarihli İstanbul Valiliği işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla; dava konusu sınır dışı işleminin evliliğin formalite olduğu gerekçesiyle tesis edildiği, ancak formalite/muvazaalı bir evliliğin, tarafların isteği ve yargı kararı ile iptal edilebileceği, davacının evliliğinin ise iptal edilmemiş ve hukuken geçerli bir evlilik olduğu, Anayasa'nın aile birliğinin korunmasına ilişkin hükmü karşısında, geçerli ve yürürlükte olan bir evliliğin, yeterli bir araştırma ve incelemeye dayanmayan ve usulüne uygun olarak tanzim edilmeyen bir tutanağa istinaden formalite kabul edilerek buna istinaden davacının sınır dışı edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir.
Daire kararının özeti: Davalı idarenin temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onuncu Dairesince, temyize konu karar hukuk ve usule uygun bulunmuş ve kararın onanmasına karar verilmiştir.
KARAR_DÜZELTME
TALEP_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, temyiz dilekçesinin tekrar edildiği ve dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : 5683 sayılı Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun uyarınca Türk vatandaşı ile evli olan yabancılar hakkında, evliliklerinin muvazaalı olduğundan bahisle ikamet izni vermeme, izin süresini kısaltma ve sınır dışı etme yönünde işlem tesisi mümkün görülmemektedir. Bununla birlikte Türk kanun veya örf ve adetleriyle yahut siyasi icabatla telif edilemiyecek durumda olan veya Türkiye'de kalması idari icaplara aykırı sayılan yabancılar yönünden bu işlemlerin tesis edilebileceği açıktır.
Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgeler incelendiğinde; davacı hakkında 5683 sayılı Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun'un 7. maddesi ve 19. maddesi kapsamında Türkiye'de ikamet etmesine engel bir hali bulunduğu yönünde davalı idarece yapılmış somut bir tespit bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmadığı, dolayısıyla karar düzeltme isteminin kabulüyle İdare Mahkemesi kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesinin 19/04/2016 tarih ve E:2013/2476 K:2016/2132 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Türkmenistan uyruklu olan davacıya Türkiye'den çıkışını temin amaçlı 04/08/2011-18/08/2011 tarihleri arasında geçerli ikamet izni verilmiş, davacı bu süre içerisinde ülkeyi terk etmeyerek Türk vatandaşı ... isimli kişiyle evlenmiş ve bu evliliğine istinaden ikamet izni verilmesi istemiyle başvuruda bulunmuştur.
Sonrasında anılan evliliğe ilişkin olarak davalı idare tarafından tahkikat yapılmış, bu tahkikat sonucunda, evliliğin formalite olarak gerçekleşmiş bir evlilik olduğu sonucuna varıldığından ve polnet sorgulamasında davacının Ç-süreli yurda giriş yasağı-105, 2-5 yıl vize ihlali ile 5 yıl men kaydı bulunduğu anlaşıldığından bahisle davacının sınır dışı edilmesine ilişkin 12/12/2011 tarihli İstanbul Valiliği işlemi tesis edilmiş, bu işlemin iptali istemiyle de bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan mülga 5683 sayılı Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun'un,
"İkamet tezkeresinin reddolunacağı haller" başlıklı 7. maddesinde,
"A) Sırf iş tutmak için gelecek sanat ve meslek erbabı olup da tutacağı iş, kanunlar gereğince Türk vatandaşlarına hasredilmiş bulunan,
B) Türk kanun veya örf ve adetleriyle yahut siyasi icabatla telif edilemiyecek durumda olan veya faaliyette bulunan,
C) Türkiye'de kalmak istediği müddet zarfında yaşamak için maddi imkanları meşru bir şekilde temin edemiyeceği sabit olan,
D) Türkiye'ye girmesi memnu olup da her nasılsa girmiş bulunan,
E) Türkiye'de oturduğu müddetçe huzur ve asayişi ihlal eden,
Yabancılara ikamet tezkeresi verilmez." hükmüne yer verilmiştir.
"Muzır şahıslar" başlıklı 19. maddesinde ise, İçişleri Bakanlığınca memlekette kalması umumi güvenliğe, siyasi ve idari icaplara aykırı sayılan yabancıların verilecek muayyen müddet zarfında Türkiye'den çıkmağa davet olunacağı, bu müddetin sonunda Türkiye'yi terketmiyenlerin sınır dışı edilebileceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen kurallara göre, Türk kanun veya örf ve adetleriyle yahut siyasi icabatla telif edilemiyecek durumda olan veya Türkiye'de kalması idari icaplara aykırı sayılan yabancılar hakkında ikamet izni vermeme, izin süresini kısaltma ve sınır dışı etme yönünde işlem tesis edilebileceği açıktır.
Uyuşmazlık konusu işlem evliliğin formalite olduğu ve davacı hakkında yurda giriş yasağı olduğu gerekçesiyle tesis edilmiş ve İdare Mahkemesince de geçerli ve yürürlükte olan bir evliliğin, yeterli bir araştırma ve incelemeye dayanmayan ve usulüne uygun olarak tanzim edilmeyen bir tutanağa istinaden formalite kabul edilerek buna istinaden davacının sınır dışı edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir.
Evliliğin muvazaalı olup olmadığının saptanmasının adli yargı yerlerine ait olduğunda tartışma bulunmamakla birlikte, bu durum maddi olaya 5683 sayılı Kanun'un yukarıda anılan 7. ve 19. maddelerinin uygulanmasına engel teşkil etmemektedir.
Dosya içerisinde yer alan, davacıların evliliğine yönelik olarak yapılan tahkikat sonucu düzenlenen 01/12/2011 tarihli tutanakta; davacının belirtmiş olduğu adreste kapıyı Türk vatandaşı eşin açtığı, bu kişi tarafından söz konusu adreste annesi, önceki evliliğinden olan çocuğu ve davacı ile birlikte yaşadığının beyan edildiği, adres çevresinde yapılan araştırmada ise, komşuları tarafından, söz konusu ikamette bulunan Türk vatandaşını tanıdıkları, komşuluk münasebetlerinin bulunduğu, bu adreste annesi ve kızı ile birlikte yaşadığı, davacıyı ise tanımadıklarının beyan edildiği, Türk vatandaşı eşin kızı ile yapılan görüşmede ise davacının adresini bilmediği bir yerde çalıştığı, izinli gününde söz konusu ikamete geldiği, nerede olduğu konusunda bilgisinin olmadığını beyan ettiği hususlarına yer verildiği görülmektedir.
Bu haliyle, hakkında yurda giriş yasağı tahdit kaydı bulunan ve idarece çıkışını teminen ikamet izni verilmesine rağmen idari yükümlülüğe aykırı olarak ülkeden çıkış yapmayıp Türk vatandaşı ile evlilik yaparak ülkede kalmaya devam eden davacının, idari icaplara aykırı davranışlarda bulunduğu ve söz konusu evliliğine ilişkin yapılan tahkikatta yukarıda yer verilen tespitler uyarınca ikamet izninin veriliş amacına aykırı olacak şekilde Türk vatandaşı eşi ile evlilik birlikteliği içerisinde yaşamadığı anlaşıldığından, davacı hakkında 5683 sayılı Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun'un 7. ve 19. maddelerinde yer alan düzenlemelere uygun olarak tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin, ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 06/04/2021 tarihinde oy çokluğuyla, kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
Türk vatandaşı ile evliliği dolayısıyla ikamet izni başvurusunda bulunan davacının söz konusu evliliğinin formalite olduğundan bahisle tesis edilen işleme karşı açılan davada, İdare Mahkemesince evliliğin formalite bir evlilik olduğu konusunda yeterli bir inceleme ve araştırma yapılmadığı ve bu nedenle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verildiği görülmekle birlikte; davalı idarece gerek temyiz, gerekse de karar düzeltme aşamalarında eksik incelemeye yönelik Mahkeme gerekçesinin aksinin ispatı yönünde dosya içerisine herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı ve bu duruma yönelik açıklama da getirilmediği göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuka aykırılık olmadığından, davalı idarenin karar düzeltme isteminin reddi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyoruz.