Esas No: 2021/5961
Karar No: 2022/6352
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/5961 Esas 2022/6352 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme Kararı, bir Kullanım Kadastrosuna İtiraz davasına ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun \"Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina\" başlıklı 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesi, tebliğ memurunun muhatabın neden adreste bulunmadığını tahkik etme görevi yüklediğini belirtmektedir. Tebligat usulüne uygun olmadığı takdirde, tebliğ yapılan kişi tarafından yapılan itiraz geçerli sayılmaktadır. Kararda, davalıların adreslerinde bulunmamaları nedeniyle yapılan tebligatın usulsüzlüğüne dikkat çekilmiştir. Kanun maddeleri açıklanarak, dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosuna İtiraz
İLK DERECE MAHKEMESİ : Urla Kadastro Mahkemesi
K A R A R
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır.
Madde metni, iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki “adreste bulunmama”, diğeri ise “tebellüğden imtina”dır. Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. maddesinin birinci fıkrasında; “Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir..” hükmüne yer verildiği, Tebligat Kanunu'nun ''Tebligat Mazbatası'' başlıklı 23. maddesinin 7. bendinde; ''21. maddedeki durumun tahaddüsü halinde bu hususlara müteallik muamelenin yapıldığının, adreste bulunmama ve imtina için gösterilen sebebin tebligat mazbatasına yazılmasının" emredildiği, ''Tebliğ mazbatasında bulunması gereken bilgiler ve tanzimi'' başlıklı Tebligat Yönetmeliği'nin 35. maddesinin (f) bendinde ise; ''30. ve 31. maddelerdeki durumların gerçekleşmesi halinde bu hususlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığının, adreste bulunmama ve kaçınma için gösterilen sebebin tebligat mazbatasına yazılacağının" hüküm altına alındığı görülmüştür.
Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru, tahkik etmekle kalmayıp, tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu Tebligat Kanunu'nun 23/7. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 35/f maddeleri gereğince tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde, yapılan işlemin, usulüne uygun olup olmadığı, hakim tarafından denetlenebilir. Muhatabın, tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde, ancak, maddede sayılanlardan, örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebilecektir. Tahkikatta muhatabın adresten kesin olarak ayrıldığının ya da öldüğünün veya tebligatın, tebliğ evrakında belirtilen tarihten önce yapılamayacağının anlaşılması halinde, Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesinin 2., 3., 4. ve 5. fıkraları gereğince işlem yapılacaktır. Bu itibarla; Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesinde öngörülen şekilde ve maddede belirtilen kişilere sorularak imzaları da alınmak suretiyle, imzadan çekinmeleri halinde, bu husus da belirtilerek, Tebligat Yönetmeliği'nin 35. maddesi gereğince muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği “tevsik edilmeden”, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligat işlemi geçersizdir. Zira bu belgeleme işlemi, devamı işlemleri belirlemesi yanında muamelenin doğru olup olmadığına karar verilmesi yönünden yardımcı olacak ve tebliği isteyen makam ve hakimin denetimini sağlayacaktır. Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligatlarda tebliğ tarihi, maddenin son cümlesinde açıkça belirtildiği üzere, iki numaralı fişin, yani ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihtir. Tebliğ tarihinin bu şekilde belirlenmesi ve geçerli sayılabilmesi, tebliğ memurunun yukarıda açıklanan araştırmayı mutlaka yapmasına ve belgelemesine bağlıdır.
Somut olayda, davalılar davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... adına mahkeme kararı ile davacı Hazine vekilinin temyiz dilekçesi tebligatlarının matbu kaşe kullanılarak, muhatapların nerede oldukları, ne zaman adrese gelecekleri, isim ve imza vermekten imtina eden komşunun daire numarası yazılmadan tebligat evrakı mahalle muhtarına teslim edilerek, muhatapların kapısına 2 nolu haber kağıdı yapıştırıldığı ve isim vermekten imtina eden komşuya haber verildiği şerhi ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği görülmektedir. Ancak muhatabın adreste bulunmama nedeni araştırılmadan, adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik edilmeden ve 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması işleminden hangi komşunun haberdar edildiği, isim ve imzadan imtina ediyorsa en azından daire numarasının yazılıp komşu tam olarak belirtilmeden tebliğ yapılmıştır. Bu haliyle, anılan tebligatların yukarıda belirtilen ilkelere uygun olmadığı ve usulsüz olduğu anlaşılmaktadır.
O halde; davalılar , ..., ..., ..., ... ve ... ile karar tarihinden sonra 04.06.2018 tarihinde vefat ettiği anlaşılan davalı ... mirasçılarına, mahkeme kararı ile davacı Hazine vekilinin temyiz temyiz dilekçesinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesinden ve yeni bir yazışmaya neden olunmaması için yapılan tebligatların usulüne uygun olup olmadığının mahkeme hakimi tarafından denetlenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.