Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
İzmir 3. Aile Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden önce, (HUMK.m.193/3) davacı vekilince, dosyanın görevli İzmir Asliye Mahkemesine gönderilmesi için 24.5.2007 tarihli dilekçe verildiği hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Hakim havaleli bu dilekçede davacı vekili tarafından “tebligat pulunun” ekli olduğu da yazılıdır. Görevli mahkemece; taraflara tebligat çıkartılıp yargılamaya başlandıktan sonra, ikinci oturumda; “tebligat giderinin yasal on günlük sürede yatırılmadığı” gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Görevsiz mahkemece, davacı vekilinin dilekçesi 24.5.2007 tarihinde hakim tarafından havale edildiği halde; pul olmadığına ilişkin tutanak 9.10.2007 tarihinde tutulmuştur. Görüldüğü gibi; tutanak davacı vekilinin dilekçe tarihinden çok sonra düzenlendiği gibi, daha sonra davacı vekilinden pul alınarak taraflara tebligatın çıkartıldığı, görevli mahkemede yargılamaya başlandığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafa bu yönde çıkartılan bir muhtıra da bulunmamaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında işin esasının incelenmesi gerekirken; yazılı olduğu şekilde “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ:Hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.11.2009 (Pzt.)