13. Hukuk Dairesi 2015/28226 E. , 2018/3712 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı şirketin inşa ettiği siteden 140.000,00 TL bedelle bir adet daire satın aldığını ve tapu devrinin yapıldığını, teslim tarihinin 30.08.2011 olarak kararlaştırıldığını, sözleşmede öngörülen 6 aylık sürenin de 01.03.2012 tarihinde dolmasına karşın teslimin gerçekleşmediğini ve bu nedenle davalının satış bedelinin binde üçü oranında olmak üzere aylık 420 TL gecikme tazminatı ödemesi gerektiğini, teknik şartnameye göre binanın giriş kapısı, yer döşemeleri, duvar kaplamaları, kat merdivenleri ile konutun giriş kapısı, oda ve balkon kapıları, pencere doğramaları, mutfak dolapları, ankastre sistemi, evye, oda ve ıslak zemin yer ve duvar döşemeleri, banyo malzemeleri gibi ince imalata yönelik kalemlerin cinsi ve markalarının belirlenmesine rağmen düşük kalite ürünlerle yapıldığını, kalitesiz boya kullanıldığını, ayrıca taahhüt edilen çocuk parkı, yüzme havuzu, otopark gibi sosyal donatı alanları ile kameralı güvenlik sisteminin tamamlanmadığını, bu haliyle konutun başlangıçtaki değerini dahi muhafaza edilmesinin söz konusu olamayacağını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve HMK"nun 107. maddesi uyarınca arttırılmak üzere; dava tarihine kadar işlemiş 4.200,00 TL işlemiş gecikme tazminatı ile dava tarihinden itibaren her ay işleyecek 420,00 TL aylık gecikme tazminatının, ayıplı imalattan dolayı 5.000,00 TL maddi zararın ve yüzme havuzu, çocuk bahçesi ve çevre düzenlemesi gibi sosyal donatı alanlarının inşa dilmemesi nedeni ile 5.000,00 TL değer kaybının dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiş; bilahare talebini arttırmıştır.
Davalı, cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 19.150,00 TL ayıp-eksik iş nedeniyle tazminat, 1.890,00 TL gecikme tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, taahhüt edilen çocuk parkı, yüzme havuzu, otopark gibi sosyal donatı alanlarının halen inşa edilmemesi nedeni ile değer kaybı talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davalı müteahhidin sözleşmede ve özellikle de projede olmayan sosyal donatı alanlarını imar mevzuatına aykırı olarak davacı onay verse de yapmasının mümkün olmadığı, projeye aykırı olan bu alanların yapılmamış olmasının yüklenicinin ayıplı işi olarak değerlendirilemeyeceği, projenin davacı incelenmesinden hile ile gizlendiği yönünde bir iddia da mevcut olmadığına göre davacının projeye aykırı olan sosyal alanlara yönelik değer kaybı istemesi de doğru görülmediği belirtilmiştir. Ne var ki; bilirkişi raporunda belirtildiği ve dosya arasında bulunan broşüründeki resimde görüldüğü üzere, broşürde havuz resmi bulunmakta olup, “yeşili doyasıya kucakladığınız sitenizde siz havuzda günün yorgunluğunu atarken çocuklarınız onlar için özel olarak tasarlanan oyun alanlarında özgürce çocukluklarının tadını çıkaracaklar” ibaresi yer almaktadır.
Dava tarihi itibari ile yürürlükte olan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK)’un 4. maddesinin birinci fıkrasında; “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir.” denilmekte, devam eden fıkralarda ise buna ilişkin biçimsel koşullar sayılmaktadır. Buna göre satıcı, sözleşmeden başka ayrıca ilan ve reklamlarda, broşür ve katologlarda vaat ettiği hususlar yönünden de alıcı tüketiciye karşı sorumludur. O halde, mahkemece, davalının ilan ve reklamlarda, broşür ve kataloglarda vaat ettiği hususlar yönünden de davacıya karşı sorumlu olduğu gözetilerek ve bu yönde yapılacak araştırma sonucu hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile değer kaybı talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.