Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/14274 Esas 2013/15154 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/14274
Karar No: 2013/15154
Karar Tarihi: 04.12.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/14274 Esas 2013/15154 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/14274 E.  ,  2013/15154 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.03.2010 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, evlilik birliği içinde edinilen malların birlikte satın alındığı iddiasına dayalı ... iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davalı davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
    7.10.1953 tarihli ve 7/8 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere; sicilde eşlerden biri adına kayıtlı bulunan bir taşınmazın, gerçekte kendi namına satın alınması gerektiğini ve bedelini de kendisinin verdiğini ileri sürerek kaydın adına tashihini isteyen diğer eşin bu isteğinin kabul edilebilmesi için, aralarında Türk Medeni Kanununun 706. maddesi hükmüne göre düzenlenmiş resmi bir sözleşme olması gerekir. Böyle bir sözleşme yoksa davacının mülkiyet aktarımı için geçerli bir hukuki nedene dayandığından söz edilemez ve ayın (mülkiyet) iddiası dinlenemez. Salt bedelin davacı tarafından ödenmiş olması veya eşler arasında temsil ilişkisinin bulunması da kaydın iptalini gerektirmez. Ancak, davacının yemin deliline dayanması halinde mahkemenin davacıya bu hakkını hatırlatması gerekir.
    Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince;
    1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2- Davacı vekilinin yemin deliline dayanması halinde mahkemenin davacıya bu hakkını hatırlatması gerekir. Davacı gerek dava dilekçesinde gerekse de 23.01.2011 havale tarihli delillerini hasrettiği dilekçede "geçerli her türlü delil" demek suretiyle yemin deliline başvurmuştur. Mahkemece davacıya yemin delilinin hatırlatılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 04.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.