Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : 5237 sayılı TCK"nın 85/2, 62, 63. maddeleri gereğince mahkûmiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde sürücü ...yönetimindeki ... Şirketi"ne ait otobüs ile Erzincan-Sivas E-80 Karayolunda İzmir"den Iğdır istikametine doğru seyir halindeyken, 21. kilometreye geldiğinde, olay yerinden 250 metre öncesi sola tehlikeli viraj levhası olmasına rağmen 100 km. hızla kullanarak ve yine havanın yağışlı olmasına rağmen aracın hızının yük ve teknik özellikleri, yol ve hava durumuna göre ayarlamayan sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybederek devrilmesi sonucunda, otobüste bulunan 4 kişinin öldüğü, 27 kişinin muhtelif şekilde yaralandığı olayda; otobüste yapılan teknik incelemede lastik dişlerinin trafiğe çıkmaya elverişsiz olduğunun belirlendiği, sürücü ..."in mevcut lastiklerin değiştirilmesi için firma sahiplerine durumu bildirdiği ve bu bildirime rağmen lastiklerin değiştirilmediği, olayla ilgili ...hakkında Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi"nde ayrıca taksirle öldürme suçundan yargılama yapılarak hakkında verilen mahkûmiyet kararının Dairemizce 12.07.2012 tarihinde onanarak kesinleştiği, sanık ... hakkında suç duyurusunda bulunulması üzerine açılan iş bu davada; olaya karışan otobüsün ... Limited Şirketi adına kayıtlı bulunduğu ve ticaret sicil gazetesine göre şirketin yetkili temsilcisi ve müdürünün sanık ... olduğu, taşıma şirketinin sahibi olan sanığın 4925 sayılı Karayolları Taşıma Kanunu"nun 34. maddesinde belirtildiği halde kazaya neden olan aracın bakım ve onarımını zamanında yapmadığı, aracın lastiklerinin yola çıkmaya elverişsiz olduğunu bildiği halde ve bu husus kendisine sürücü tarafından bildirilmiş olmasına rağmen lastikleri değiştirmediği, yolculuğa nitelikli şoför ve personel görevlendirmediği, teknik şartlara uymayan sürücünün yolculuğa çıkmasına izin verdiği, bu nedenlerle sorumluluğunu yerine getirmekte kusurlu olduğu dosya içerisinde bulunan tüm bilgi, belge ve kanıtlar bağlamında anlaşıldığından, sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş; gerekçeli karar başlığında, 5271 sayılı CMK’nın 232/2-c maddesine uygun şekilde, suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemiş ve "taksirle öldürme" olan suç adının "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" olarak belirtilmiş olması, mahallinde tamamlanması ve düzeltilmesi mümkün yazım eksikliği ve yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, kusura ve cezai sorumluluğunun bulunmadığına, hapis cezasının paraya çevrilmesi veya ertelenmesi gerektiğine ilişkin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Katılan ... davada kendisini vekil ile temsil ettirmediği halde, lehine vekalet ücreti takdir edilerek sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının vekalet ücreti tayinine ilişkin (4) numaralı bendinin hükümden çıkartılması suretiyle, eleştirilen hususlar dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.