Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5867
Karar No: 2022/812
Karar Tarihi: 09.02.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/5867 Esas 2022/812 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/5867 E.  ,  2022/812 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ



    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden davanın kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı şirkete farklı tarihlerde toplam 970.000 TL borç para gönderdiğini, davalı şirket yetkilisi ile imzaladığı 25/04/2018 tarihli borç ve temlik sözleşmesinin içeriğinde de bahsedildiği üzere, davalının dava dışı ... Taah. San ve Tic. A.Ş. nezdinde olan 417.555,75 TL alacağını temlik aldığını, bakiye borcun hâlâ taraflar arasında geçerli olduğunu, temlik edilen miktardan 400.000 TL'nin ... Taah. San. ve Tic. A.Ş.'den tahsil edebildiğini, kalan borcun bugüne kadar ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi başlattığını ancak davalının bu icra takibine haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamını, lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı; icra takibine dayanak herhangi bir makbuz ya da temlik sözleşmesinin ödeme emriyle gönderilmediğini, davacıdan borç almadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince; davalının itirazının iptaline, takibin devamına, ödeme emrindeki borç açıklamasına göre alacağın likit olmadığı kabul edildiğinden icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; icra inkâr tazminatı talebinin reddine yönelik olarak davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; her ne kadar davacının davalı şirketten 970.000 TL alacaklı olduğu belirli ise de, davalı şirketin alacaklısı olduğu ... Taah. San. ve Tic. A.Ş. tarafından temlik sözleşmesine konu borcun ne kadarının davacıya ödendiğini bilebilecek durumda olmadığı ve ödeme emrindeki borç açıklamasına göre alacağın likit olmadığı gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, ancak tahsiline karar verilen harç yönünden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkâr tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından hesap edilebilecek durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü gerekir.
    Taraflar arasında düzenlenen 25/04/2018 tarihli alacağın temliki sözleşmesi ile davalı şirketin dava dışı ... Taah. San. ve Tic. A.Ş.'den olan 417.555,75 TL alacağın davacıya temlikinin kararlaştırıldığı, davacının davalı şirkete borç olarak göndermiş olduğu 970.000 TL'den temlik edilen alacak mahsup edildiğinde kalan bakiye miktar kadar davalı şirket borcunun devam ettiği hususuna açıkça yer verilmiş; davacı, icra takibi talebinde bulunurken borcun kaynağına ve bakiye borç miktarının hesaplanmasına ilişkin bilgileri açıkça belirtmiş ve davalı borçluya tebliğe çıkarılan ödeme emrinde de bu bilgilere yer verilmiştir.
    Buna göre bölge adliye mahkemesince; alacağın temliki sözleşmesi gereğince alacaklının alacağından ne kadarlık kısmını tahsil ettiğini borçlunun bilemeyecek durumda olduğu gerekçesiyle davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ise de, alacağın temliki sözleşmesinde de açıkça belirtildiği üzere; toplam borç miktarından temlik edilen alacak miktarı mahsup edildiğinde (970.000-417.555,75=552.444,25 TL) kalan 552.444,25 TL alacağın davalı borçlu tarafından bilindiğinin, bu miktardaki alacağın tespiti için yargılama yapılmasına gerek olmadığının, bir başka deyişle itirazın iptaline konu alacağın 552.444,25 TL'lik kısmının likit olduğunun kabulü gerekir. Bölge adliye mahkemesince, davacının icra inkâr tazminatı isteminin 552.444,25 TL alacak üzerinden kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu konudaki istemin yazılı gerekçe ile tümden reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (3-a) bendinde yer alan "...Ödeme emrindeki borç açıklamasına göre alacağın likit olmadığı kabul edildiğinden inkâr tazminatı isteminin reddine..." ifadesinin çıkarılarak yerine, "Alacağın likit olan 552.444,25 TL'lik kısmı üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine," ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 09/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi