13. Hukuk Dairesi 2015/21035 E. , 2018/3710 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, avukat olduğunu, 28.08.2005 tarihinde bir kısım davalılar ile bizzat bir kısım davalıların murisleri ile imzalanan avukatlık ücret sözleşmesi ile murisleri .... "den kalan taşınmazlarla ilgili davalara yüzde karşılığı bakılması hususunda anlaştıklarını, kendilerinden hiç para almadığını, karar düzeltme dahil davanın esasına dair her türlü işlemi yaptığını, ancak davalıların kendisini haksız olarak azlettiğini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile yapılan masraflar ve haksız azil nedeni ile girilen davalara konu taşınmazların dava tarihindeki değerinin % 25"ine karşılık şimdilik 10.000,00 TL vekalet ücreti alacağının yasal faizi ile davalılardan birlikte ve zincirleme olarak tahsilini istemiştir.
Davalılar, azlin haklı olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 400,00 TL ücreti vekaletin dava tarihinden yürüyen yasal faizi ile davalılardan müşterek müteselsil tahsiline, fazlanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, eldeki dava ile haksız azil nedeni ile sözleşmeye dayalı olarak vekalet ücreti alacağının ve davalılar adına yapmış olduğu masrafların davalılardan tahsilini istemiştir. Davalılar, azlin haklı olduğunu savunarak davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin 4. maddesinde avukatın sorumluluğuna ilişkin olarak “gereken bütün harcamaları gerçekleştirmek ve tahsilata kadar istememek" cümlesinin yer alması nedeni ile başarı şartına bağlanmış sözleşmedeki bu şart gerçekleşmediğinden, davacı avukatın bu masraflara katlanacağı gerekçesi ile masraf talebinin reddine karar verilmiştir. Avukatlık Kanununun 173/2. maddesinde, “Avukata tevdi edilen işin yapılması veya yapıldıktan sonra sonucunun alınması için gerekli bütün vergi, resim, harç ve giderler, iş sahibinin sorumluluğu altında olup, avukat tarafından ilk istekle avukata veya gerektiği yere ödenir. Bu harcamaların avukat tarafından yapılabilmesi için yeteri kadar avansın iş sahibi tarafından verilmiş olması gerekir.” hükmü mevcut olup, bu hüküm gereğince, işin görülmesi için gerekli olan tüm masrafların iş sahibi tarafından işin başında avukata ödenmiş olduğu karine olarak kabul edilmiştir. Somut olayda, Avukatlık Kanunu’nun 173/2. maddesi gereğince, “masrafların işin başında iş sahibi tarafından ödendiği” konusundaki karinenin aksi mahkemenin de kabulüne olduğu üzere, davacı tarafından sözleşme hükmü ile ispat edilmiştir. Her ne kadar, mahkemece; sözleşmede öngörülen harcamaların tahsilata kadar istenmeyeceğine ilişkin düzenleme karşısında davacının, yaptığı masrafları istemesinin başarı şartına bağlanması ve şartın gerçekleşmemesi nedeni ile masraflara ilişkin talebin reddine karar verilmiş ise de; sözleşmede öngörülen düzenleme ile masrafların talep edilmesi bozucu şarta değil, vadeye bağlanmış olup, aksinin kabulü davacı aleyhine sebepsiz zenginleşmeye neden olacaktır. O halde, mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmede masraflara ilişkin olarak öngörülen düzenlemenin, davacının davalılar adına yapmış olduğu masrafları isteme hakkını ortadan kaldırmadığı gözetilerek ve tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile davacının davalılar adına yapmış olduğu masrafların reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.