Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşme uyarınca davalı şirkete kredi kullandırıldığını, diğer davalıların sözleşmeyi kefil olarak imzaladıklarını, borcun ödenmemesi nedeniyle 03.01.2013 tarihinde hesabın kat edildiğini ve davalılar hakkında yapılan icra takibinin aciz belgesi ile sonuçlandığını, söz konusu borç ödemeden aciz belgesi dayanak gösterilerek davalı borçlulara gönderilen iflas yoluyla adi takibe dayalı ödeme emrinin itiraz edilmeksizin kesinleştiğini ileri sürerek, davalıların iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar davaya cevap vermemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalılar aleyhine borç ödemeden aciz belgesine dayanılarak girişilmiş iflas yoluyla adi takibin itirazsız kesinleştiği, davalılara İİK"nın 158. maddesi gereğince usulünce depo emri gönderilmesine rağmen davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığı, davacı alacaklının ise İİK"nın 160. maddesinde öngörülen iflas avansını kesin sürede yatırmadığı, iflas avansının iflas davası için dava şartı niteliğinde olduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.