Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2020/6556
Karar No: 2021/5021
Karar Tarihi: 06.04.2021

Danıştay 6. Daire 2020/6556 Esas 2021/5021 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/6556
Karar No : 2021/5021

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Eyüpsultan ilçesi, … Mahallesi, eski … sayılı parseli (yeni … ada, … sayılı parsel) kapsayan alanda İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli Göktürk Yerleşkesinin Bir Kısmına Ait Uygulama İmar Planı ile bu plana dayanılarak Eyüpsultan Belediye Encümeninin … tarihli, … sayılı kararıyla yapılan parselasyonun ve anılan parselasyona yapılan itirazların reddine ilişkin … tarihli, … sayılı belediye encümeni kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporların ve dosyanın birlikte incelenmesinden, dava konusu parselasyonda davacıya kök parselinin bulunduğu kadastral altlığından, İmar Kanunu 18 inci Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esasları Hakkındaki Yönetmeliğe uygun olarak hisse tahsis edildiği, düzenleme ortaklık payı (DOP) oranının yasal sınırlar içinde olduğu, dava konusu parselasyonun dayanağı 1/1000 ölçekli uygulama imar planına, 1/1000 ölçekli uygulama imar planının da üst ölçekli 1/5000 ölçekli nazım imar planına uygun olduğu, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planında dere koruma bandının doğrultusunda yer alan bir park alanı tesis edilmesinin hukuka uygun olduğu, dere koruma bandına ilişkin olarak düzenlenmesi gereken yeşil alan ve yol alanlarının oluşturulmasında alınan mekansal kararların, plan sahasının büyük bir kısmında oluşturulmadığı ileri sürülmüş ise de dava konusu uygulama imar planında bu hususun azami ölçüde gözetildiği, ayrıca sırf bu yüzden verilecek bir iptal kararının davacı yönünden yapılaşma koşullarını dava konusu plandan daha da kötü bir duruma götüreceği, dolayısıyla davacının aleyhine olacağı anlaşıldığından, dava konu işlemlerde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İSKİ İçme Suyu Havzaları Yönetmeliğinde, Cendere Deresi koruma bandının 25 metre olarak belirlendiği ve bu kısımların kamulaştırılacağının belirtildiği, dere koruma bandı olarak belirlenen alanların imar planında yol ve yeşil alan olarak ayrılması gerekirken, konut alanı olarak ayrılarak ve 25 metre yapı yaklaşma sınırı belirlenerek imara açılmasının mevzuata aykırı olduğu, bilirkişi raporunda imar planının sakıncalarının ortaya konulduğu, hukuka aykırı imar planına göre hazırlanan parselasyonun da hukuka aykırı olduğu, mülkiyet haklarının ihlal edildiği, kararın gerekçeli yazılmadığı belirtilerek dava konusu imar planlarının iptaline karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.


TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY : İstanbul ili, Eyüpsultan ilçesi, … Mahallesi, eski … sayılı parseli (yeni … ada, … sayılı parsel) kapsayan alanda İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli Göktürk Yerleşkesinin Bir Kısmına Ait Uygulama İmar Planı yapılmıştır. Anılan uygulama imar planında; içerisinden Kağıthane Deresinin geçtiği, dava konusu eski 943 sayılı parsel (yeni 196 ada, 1 sayılı parsel) için, "ayrık nizam 5 kat (A-5) konut alanı", "dere koruma alanı (bandı)" ve "20 ve 10 metre en kesitli araç yolu" ve "park alanı" kullanımları; 1/1000 ölçekli uygulama imar planının dayanağı 1/5000 ölçekli nazım imar planında ise; "240 ki/ha yoğunlukta konut alanı" fonksiyonu belirlenmiştir. Aynı zamanda parsellerin büyük bir kısmı "yerleşime uygun olmayan alanlar (YUO)" taraması içinde bırakılmıştır.
Dava konusu parseli kapsayan alanda, Eyüpsultan Belediye Encümeninin … tarihli, … sayılı kararı ile parselasyon yapılarak, dağıtım sonucunda, davacıya imar planında kısmen "dere koruma alanı (bandı)" gösteriminde kalan ve büyük bir kısmı yapı yasaklı alan olarak belirlenen kadastral altlığın bulunduğu yerde oluşturulan … ada, … sayılı parselden tahsis yapılmıştır.
Dava, İstanbul ili, Eyüpsultan ilçesi, … Mahallesi, eski … sayılı parseli (yeni … ada, … sayılı parsel) kapsayan alanda İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli Göktürk Yerleşkesinin Bir Kısmına Ait Uygulama İmar Planı ile bu plana dayanılarak Eyüpsultan Belediye Encümeninin … tarihli, … sayılı kararıyla yapılan parselasyonun ve anılan parselasyona yapılan itirazların reddine ilişkin … tarihli, … sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT: 3194 sayılı İmar Yasasının 5. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan halinde, nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
İşlem tarihi itibariyle yürürlükte olan şekliyle 3194 sayılı İmar Yasasının 18. maddesinde; "İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır.
Belediyeler veya valiliklerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların dağıtımı sırasında bunların yüzölçümlerinden yeteri kadar saha, düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında "düzenleme ortaklık payı" olarak düşülebilir. Ancak, bu maddeye göre alınacak düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin yüzde kırkını geçemez.
Düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan yerlerin ihtiyacı olan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilk ve ortaöğretim kurumları, yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol gibi umumi hizmetlerden ve bu hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarla kullanılamaz." hükmü yer almaktadır.
Dava konusu parselasyon işleminin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 4.maddesinin 1.fıkrasının (z) bendinin (yy) alt bendinde; konut alanının: İmar planlarında konut kullanımına yönelik olarak planlanan ve ayrıca 19 uncu maddede belirtilen fonksiyonların da yer alabildiği alanları ifade ettiği düzenlenmiş, aynı Yönetmeliğin 7.maddesinin 6.fıkrasında; "Taşkın, heyelan ve kaya düşmesi gibi afet alanlarında bulunan sıhhi ve jeolojik mahzurları olan veya bunlar gibi tehlikeli durumlar arz etmesi yüzünden imar planlarına veya ilgili idarelerce hazırlanmış veya onaylanmış raporlara göre yapı yapılması yasaklanan alanlar ifraz edilemez, bu gibi yerlerde arazi takviyesine matuf tesisler harici yapı yapılamaz. Ancak, a) Sadece bir kısmı yapılaşmaya yasaklanan alanda kalan parsellerin yapılaşmaya uygun kısımları, ifraz edilebilir." düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planında, uyuşmazlık konusu parsellerin konut alanı kullanımında gösterilen kısımlarının aynı zamanda büyük ölçüde "yerleşime uygun olmayan alanlar (YUO)" alanlar lejantında gösterildiği, Kağıthane Deresine bitişik olan kısımların da "dere koruma alanı" olarak planlandığı anlaşılmaktadır. Dava konusu planlar ile uyuşmazlık konusu taşınmazın bir kısmı; bir yandan YUO alan ve dere koruma bandı içerisinde gösterilmek suretiyle yapılaşması kısıtlanan alan içerisinde bırakılmış, diğer taraftan aynı kısıtlı bölgeyi de kapsayan konut alanı kullanımı öngörülerek yapılaşma hakkı tanınmıştır. Bu haliyle imar planında kendi içerisinde çelişkiye düşüldüğü görülmektedir.
İmar mevzuatına göre, mekansal alanlarda arazi parçalarının aynı anda hem yapı yasaklı alan olarak belirlenmesi hem de yapılaşmaya açılması mümkün değildir. İmar parselinin ister yapı izdüşümünün yer aldığı kısmı olsun, isterse çekme mesafesi içerisinde kalan kısmı olsun yapı bir bütün halinde tek bir imar parselinin mütemmim cüz'üdür. Bu nedenle imar planlarının tatbiki sonucu oluşturulacak imar parsellerinin de bir bütün halinde uygunluğundan söz edebilmek için yapı kısıtı getirilen herhangi bir kısmının bulunmaması gerekmektedir. Aksi düşünce ile tesis edilen işlemlerin ise, uygulama ve mülkiyet problemlerini beraberinde getirmesi kaçınılmaz olacaktır.
Nitekim, dava konusu imar planları esas alınarak yapılan parselasyonda davacıya bir kısmı dere koruma bandını ihtiva eden yapı yasaklı alanda kalan imar parselinden dağıtım yapıldığı, bu durumun da dava konusu imar planları ile getirilen çelişkili ve ikili kullanım kararlarından kaynakladığı anlaşılmaktadır.
İmar mevzuatı uyarınca, parselasyon sonucunda parsel maliklerine yapılaşmaya uygun imar parsellerinden tahsis yapılması gerekmektedir. Dava konusu parselasyonda, davacıya tahsis edilen … ada, … sayılı parsel konut alanı kullanımında kalmakla beraber, söz konusu konut alanı kısmen yapı yasaklı alan taraması ile gösterildiğinden, tahsis yapılan bu parselin yapılaşmaya uygun bir imar parseli olduğundan söz edilmesi mümkün değildir. Parselasyonda, yapılaşmaya uygunluğu tartışmalı bir alandan tahsis yapılarak mevzuata aykırı hareket edilmiştir.
Bu durumda, dava konusu parselin hem yapı yasaklı alan olarak belirlenmesi hem de konut alanı kullanımında planlanarak yapılaşmaya açılması çelişkili olduğundan, yeni bir bilirkişi heyeti marifetiyle yerinde yaptırılacak keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda alınacak rapor da göz önünde bulundurularak uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 06/04/2021 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi