Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/23610 Esas 2014/17043 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Beraat

Taksirle öldürme suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazların incelenmesinde;
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından faillerin taksirinin bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, kusur durumuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraata ilişkin hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazların incelenmesine gelince;
2001 doğumlu ölen çocuğun, Hospitalium Haznedar Hastahanesi"nde Kulak Burun Boğaz Uzmanı olan Doktor sanığa muayene olup kronik tonsilit ve adanoid rejetasyon tanısı ile ameliyatına karar verildiği, 08.05.2007 tarihinde bademcik ameliyatı olduktan sonra aynı gün saat 17:00 sırasında taburcu edildiği, evinde bulunduğu sırada hafif kanama şikayetlerinin olduğu, 13.05.2007 günü kanamanın artması üzerine hastanın babası katılan ..."ın sanıkla telefonda görüşerek şikayetlerini bildirdiği, sanığın soğuk uygulama önererek kontrol tarihinde gelmelerini önerdiği, hastanın 15.05.2007 tarihinde sanığa kontrol muayenesine gittiği, kontrol muayenesinde olumsuz bir durum bulunmaması üzerine hastanın evine götürüldüğü, 19.05.2007 tarihinde saat 03:00"de yatağında kan kusması üzerine, saat 03:35 sırasında adı geçen hastahanenin acil bölümüne götürüldüğü, sanık tarafından yeniden ameliyata alındığı ancak saat 05:20"de kanamaya bağlı kan aspirasyonundan gelişen mekanik asfiksi sonucu öldüğü olayda;Yüksek Sağlık Şurası"nın 18-19.03.2010 tarihli raporuna göre geç dönemde meydana gelen kanamanın ameliyat komplikasyonundan ziyade pıhtılaşma laktör defektinden meydana gelmiş olabileceği bu nedenle Dr...."ın cerrahi işlemde kusuru bulunmadığına, ancak ameliyat öncesi veya sonrası çocuk hastalıkları uzmanından kanama defekti açısından konsültasyon istememesi sebebiyle kusurlu olduğunun belirtildiği dikkate alındığında; dosyanın bir kez de Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu"na gönderilerek hastanın kanama şikayetlerinin başladığı sırada derhal yapılması gerekli tetkik veya tedavi olup olmadığı, ameliyat öncesi veya sonrası çocuk hastalıkları uzmanından kanama defekti açısından konsültasyon istemesinin gerekli olup olmadığı hususlarında sanığa yüklenebilecek kusur olup olmadığının tespit edilmesinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.