Esas No: 2021/632
Karar No: 2021/1218
Karar Tarihi: 06.04.2021
Danıştay 13. Daire 2021/632 Esas 2021/1218 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/632
Karar No:2021/1218
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
… Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararı ile … Isı Sistemleri Elektrik Elektronik Doğalgaz Petrol Makina ve Ekipmanları Tesisat Yapımı Pazarlama Satış ve Satış Sonrası Hizmetler Mühendislik Müşavirlik İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'ne (…) verilen 147.933,00-TL tutarındaki idari para cezasının, söz konusu şirketten tahsil edilemediğinden bahisle şirket ortağı sıfatıyla davacının hissesi oranında tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve …sayılı ödeme emrinin idari para cezası alacağına ilişkin 66.569,85-TL'lik kısmının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce Dairemizin 28/11/2019 tarih ve E:2014/4819, K:2019/3935 sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; davacının 08/09/2011 tarihinde asıl borçlu şirketin (…) hisselerini (%45) aldığı, 26/01/2012 tarihine kadar ortaklık durumunun devam ettiği, bu hususun gerek davalı idare savunma dilekçesinde gerekse dava dosyasında mevcut Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi örneğindeki bilgi ve belgelerle sabit olduğu, Mahkemelerinin 26/11/2020 tarihli ara kararı ile davalı idareden ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'ndan ödeme emrinin dayanağını teşkil eden kamu alacağının maddi kaynağına ilişkin hukuka uygunluk denetiminin yapılması ve borcun tahakkukundan önceki aşamaya ilişkin hukuka aykırılık iddialarının incelenmesi amacıyla bilgi ve belgelerin istenildiği, ara kararına cevaben gönderilen bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacının ortağı olduğu şirkete ait olup bayilik lisansı kapsamında Eskişehir yolu … km.'de faaliyet gösteren petrol istasyonunun kaçak akaryakıt sattığına yönelik ihbar üzerine Jandarma ekiplerince 27/09/2011 tarihinde yapılan denetimde alınan numunelerin TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Enerji Enstitüsü tarafından yapılan analizlerinde akaryakıtın yeterli şart ve seviyede marker içermediğinin, teknik düzenlemelere aykırı olduğunun ve tağşiş ve/veya hile amacıyla akaryakıta katılabilecek ürünlerin akaryakıta katıldığının tespit edilmesi üzerine Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile şirket hakkında 147.933,00-TL idari para cezası uygulandığı, idari para cezasının vadesinde ödenmemesi ve şirket malvarlığından tahsil imkânının bulunmaması nedeniyle söz konusu kamu alacağının tahsili amacıyla şirketin menkul ve gayrimenkul mal varlığının bulunup bulunmadığı konusunda davalı idarece mal varlığı araştırması yapıldığı, araştırma neticesinde söz konusu kamu alacaklarının şirketten tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması üzerine kamu alacağının tahsili amacıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 35. maddesi gereğince şirket ortağı sıfatıyla müteselsil sorumluluğuna gidilerek davacı adına şirket hissesi oranında dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği, dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan idari para cezasının davacının asıl borçlu şirketin ortağı olduğu dönemler içerisinde yer alan 27/09/2011 tarihinde yapılan denetimden kaynaklandığı, şirketten tahsil edilemeyen kamu alacağından hissesi oranında sorumluluğunun bulunduğu, söz konusu cezanın vadesinde ödenmemesi ve asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması nedeniyle davacının "böyle bir borcu olmadığı" yönündeki itirazları yerinde görülmediğinden, kamu alacağının tahsili amacıyla davacı adına şirket hissesi oranında düzenlenen dava konusu ödeme emrininde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, şirketteki hisselerini 20/01/2012 tarihinde devrettiği, şirketin borcundan sorumlu olmadığı, Kanun ve yerleşmiş yüksek yargı içtihatlarının da bu yönde olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 06/04/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
6183 sayılı Kanun'un 35. maddesinde, "Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar." kuralına yer verilmiştir. Bu maddeye göre ortağın sorumluluğuna gidilebilmesi için iki şartın gerçekleşmesi gerekecektir. Bunlar; kamu alacağının asıl borçlunun mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması hâlleridir. Dolayısıyla ortaklar için kusursuz sorumluluk hâli kabul edilmiştir. Yani madde metnine göre amme alacağından sorumlu tutulabilmek için alacağın tahsil edilebilir olduğu anda şirkete ortak bulunmak sorumluluk açısından yeterli olacaktır. Ortağın sorumlu tutulabilmesi için ortak olduğu dönemde doğmuş veya ödenmesi gereken bir borç bulunmalıdır. İdarî para cezalarında ise borç idarî para cezasının tebliği ile doğmaktadır. İdarî para cezasına konu fiilin işlendiği tarihte bir borç bulunmamaktadır. Kamu alacağının doğuşuna kusuru ile yol açan ortağın sorumlu tutulmasını gerektiren bir hukukî neden de söz konusu olmadığından fiil tarihindeki ortağın sorumluluğunun kabulünün hukukî bir dayanağı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, zararı doğuran olayın gerçekleştiği tarihte şirket ortağı olan davacının sorumluluğuna gidilemeyeceğinden, davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında hukukî isabet bulunmadığı, bu itibarla, temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.