13. Hukuk Dairesi 2016/13824 E. , 2018/3709 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
İHBAR OLUNAN : .... Anonim Türk Sigorta A.Ş vekili avukat ...
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, ortak çocukları küçük ..."in kalıcı olarak özürlü doğduğunu, davacı ..."in gebeliği boyunca davalı şirkete ait hastanede diğer davalı doktor tarafından takip edildiğini, 11.02.2009 tarihinde sancıların başlaması üzerine 00.10 civarında davalı hastaneye gittiklerini, sancıların artmasına rağmen uzun süre bekletildiğini ve sezeryana alınmadığını, nihayet 09.20"de bebeğin dünyaya geldiğini, ancak bebeğin doğum anında nefessiz kalması nedeni ile % 80 oranında özürlü olarak doğduğunu, davalıların ağır kusuru neticesinde gerçekleşen özürlü doğum nedeni ile zarara uğradıklarını ileri sürerek 10.000 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş; birleşen davada ise küçük Yağız için 50.000,00 TL, davacı anne ve baba için ise ayrı ayrı 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacılar, asıl ve birleşen dava ile davalı şirkete ait hastanede diğer davalı doktor tarafından yaptırılan doğumda bebeklerinin kalıcı olarak özürlü doğması nedeni ile davalıların kusurlu oldukları gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat talep etmişlerdir. Davalılar, davanın reddini dilemiş; Mahkemece gerek adli tıp raporunda gerekse itiraz üzerine tıp fakültesinden alınan heyet raporunda davalıların kusuru olmadığının belirtildiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki; davacıların adli tıp raporuna itirazları üzerine üniversite öğretim üyelerinden alınan bilirkişi heyet raporunda açıkça Mahkeme tarafından istenilen adli tıp raporu ve bu rapora davacılar tarafından yapılan itiraz konusu doğum eylemi ile ilgili değerlendirmenin uzmanlık alanları dışında kaldığı belirtilmiştir. Böylece, davacıların adli tıp raporuna itirazları karşılanmamıştır. O halde, mahkemece, Üniversite Öğretim Üyelerinden oluşturulacak, konusunda uzman, akademik kariyere sahip üç kişilik bilirkişi kurulundan, davacıların itirazları da karşılanmak suretiyle olayda davalılara atfı kabil bir kusur bulunup bulunmadığı konusunda, nedenleri açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, bu yönler göz ardı ederek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle davacıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.