14. Hukuk Dairesi 2019/4448 E. , 2020/4957 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Asıl davada davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28/01/2008 gününde verilen dilekçe ile miras sözleşmesine borç senedinin iptali, birleştirilen davada 08/12/2010 günü verilen dilekçe ile alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 17/04/2014 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesini birleştirilen davada davalı ... vekili, duruşmasız olarak incelenmesini ise birleştirilen davada davalı ... vd. vekili ile asıl davada davacı- birleştirilen davada davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 15/09/2020 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden birleştirilen davada davalı ... vd. vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlenildi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl davada davacı ... vd. vekili, davalının murisi ...ile 18.09.2004 tarihli adi yazılı miras sözleşmesi imzaladığını, davalının hiçbir zaman çalışmadığını, murisin davalıya baktığını, sözleşme yapıldığının iddia edildiği tarihlerde murisin gözlerinin görmediğini ayrıca kanser hastası olduğunu ve akli melekelerinin yerinde olmadığını, senedin beyaza imza niteliğinde olabileceğini belirterek davalının elinde bulunan muris ..."un borçlu olduğu iddia edilen borç senedinin ve miras sözleşmesinin iptalini talep etmiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde tüm kardeşlerinin borç senedinden ve miras sözleşmesinden haberdar olduğunu, kendisinin ... Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen ortaklığın giderilmesi davasına bu belgeleri sunduğunu, bu nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Birleştirilen davada davacı ... vekili dava dilekçesinde, murisin 1993- 2000 yılları arasında kendinden borç aldığını, borç miktarı artınca murisin kendi isteği ile 29/12/2000 tarihli borç senedini tanzim ettirdiğini, söz konusu senede göre murisin borcunun 62.000 TL olduğunu belirterek ilişikte fotokopisini sunduğu 29/12/2000 tarihli senede göre alacağının müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar ..., ..., -’un ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde, murisin davacıya bakmışken davacının muristen alacaklı olmasının mümkün olamayacağını, alacağı varsa da zamanaşımına uğradığını, imzanın murise ait olmadığını, imzanın murise ait olması durumunda bile senedin hukuki geçerliliğinin bulunmadığını, senet tanzim tarihinde muris 76 yaşında ve temyiz kudretine haiz olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte belgenin geçerliliğinin belirlenmesi halinde bir borç senedi değil olsa olsa çok eski yıllardaki borçlara işaret eden bir yazı niteliğinde olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, asıl davanın reddine birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, duruşmalı olarak birleştirilen davada davalı ... vekili, duruşmasız olarak ise birleştirilen davada davalı ... vd. vekili ve asıl davada davacı- birleştirilen davada davalı ... vekili temyiz etmişlerdir.
Somut olayda; asıl davada iptali istenilen muris ...ile davalı ... arasında imzalandığı iddia edilen 18.09.2004 tarihli miras sözleşmesi başlıklı belge, Türk Medeni Kanunu anlamında miras sözleşmesi olmayıp murisin sağlığında yapılan ve gayrimenkulün devrini içeren sözleşme niteliğindedir. Tapu Kanunu (26. madde) ve Türk Borçlar Kanununun (237. madde) gereğince geçersizdir. Hukuken geçersiz olan belgenin de iptali söz konusu olamayacağından davanın bu sebeple reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddedilmesi yerinde değildir.
Asıl davada 29.12.2000 tarihli borç senedi başlıklı belgenin de iptali istenilmiş, birleştirilen davada ise bu belgeye dayanılarak alacak talep edilmiştir. Borç senedi başlıklı borçlusunun ..., alacaklısının ... olduğu belgenin aslı dosya kapsamında bulunmamaktadır. Birleştirilen davada davalı olan mirasçılar senede ve senetteki imzaya itirazda bulunduklarından, murisin imza ve yazı örnekleri ilgili yerlerden temin edilip bu konuda imza incelemesi yapılarak bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2.540.00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin birleştirilen davada davacı olan ...’dan alınarak birleştirilen davada davalı olan ...’a verilmesine, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.