Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/45303
Karar No: 2016/7689
Karar Tarihi: 31.03.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/45303 Esas 2016/7689 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/45303 E.  ,  2016/7689 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : İşe iade

    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davalı vekili, feshin davacının performans düşüklüğüne dayalı olduğunu, sendikal tazminat talebinin yerinde bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, feshin sendikal nedenle yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğine göre somut olayda, davacı, davalı işyerinde 10.11.2014-20.04.2015 tarihleri arasında çalışmış olup işyeri kıdemi 5 ay 10 gündür.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun “Feshin geçerli sebebe dayandırılması” başlıklı 18. maddesinde “otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. (ek cümle: 10/9/2014-6552/2 md.) Yer altı işlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmaz. Altı aylık kıdem hesabında bu Kanunun 66 ncı maddesindeki süreler dikkate alınır.” denilmektedir.
    6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25. Maddesinin 5. fıkrasının 1. cümlesinde ise “Sendikal bir nedenle iş sözleşmesinin feshi hâlinde işçi, 4857 sayılı Kanunun 18, 20 ve 21 inci madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir.” denilmektedir.
    Görüldüğü üzere, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. Maddesine 2014 yılı Eylül ayında 6552 sayılı Kanunla yer altı işçileri yönünden getirilen istisna dışında, iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi için işçinin en az altı aylık kıdemi olması gerekmektedir. Ancak, 18.10.2012 tarihinde 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte sendikal nedenle fesih iddiasıyla açılan sendikal tazminat ve işe iade davalarında da genel Yargıtay uygulaması 6 aylık kıdem şartının sendikal nedenle fesihlerde aranmayacağı yönünde gelişmiştir. Gerek Yargıtay 9. Hukuk Dairesi gerekse de Dairemizin uluslararası sözleşmelerden hareketle bu yönde kararlar verdiği görülmektedir. Nitekim, Anayasa Mahkemesinin 22.10.2014 tarih, 2013/1 Esas ve 2014/161 Karar sayılı 11.11.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan kararı ile 6356 sayılı Kanun’un 25. Maddesinin 5. fıkrasının 1. cümlesinde yer alan “ 18” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir. Anayasa Mahkemesince, getirilen bu düzenlemenin sendika hakkına ölçüsüz bir müdahale teşkil ettiği ve eşitlik ilkesine de aykırı olduğu gerekçesiyle iptal kararı verilmiştir.
    Somut olayda, Mahkemece, davacının, davalı işyerinde yaklaşık 5,5 ay çalıştığı, işe iade davasının açılabilmesi için işçinin 6 aylık kıdeminin arandığı ancak sendikal fesih iddiasına dayalı işe iade davaları açılırken 6 aylık kıdem şartının aranmayacağı değerlendirilmekle yasal şartları taşıyan davanın esas yönünden incelenmesine geçilmiş, taraf tanıkları dinlenilmiş, davacının iş akdinin işverence performans yetersizliği nedeniyle feshedildiği tespit edilmiş, ancak işverenin performans kriterlerini açıklayamadığı gibi, işçinin performans düşüklüğünü somut delillerle ispatlayamadığı kanaatine ulaşılmıştır. Sendikal nedenle fesih iddiası bakımından ise, davacı tanıklarının beyanlarına itibarla, işveren tarafından işyerinde sendikanın istenilmediği, yetki tespitinden sonra işyerinde bir takım baskıların arttığı, davalı şirketin işyerini devralmasından sonra, önceki işveren nezdinde sendikalı olan işçilerin yeni işverenin talebiyle ikna yoluyla sendikadan istifa ettirildikleri, bu doğrultuda vaadler yerine getirilmeyince işçilerin sendikal çalışmalarının işverence öğrenilmesi üzerine baskıların arttığı, bu kapsamda tanıklarca dile getirilen bir takım işyeri uygulamalarının nedenlerinin işverence açıklanamadığı gerekçesiyle feshin sendikal nedenle yapıldığına kanaat getirilmiştir.
    Yukarıdaki açıklamalarımız gözetildiğinde, mahkemenin, davacı işçinin 6 ayı bulmayan kıdemi yönünden yapılan değerlendirme ile dava şartının gerçekleştiğinden bahisle işin esasına girilmesi isabetlidir. Keza, davacının savunması alınmadan performans düşüklüğü nedeniyle iş akdi feshedilmiş olup bu durum 4857 SK’un 19/2 maddesindeki açık düzenlemeye aykırılık teşkil ettiğinden ve salt bu neden dahi feshi geçersiz hale getirdiğinden mahkemece feshin geçersizliği yönünde yapılan tespit de yerindedir.
    Ne var ki; davacı feshin sendikal nedene dayalı olarak yapıldığını iddia etmiş olup mahkemece bu konuda yapılan araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir.
    Sendikal tazminat, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun yukarıda sözü edilen 25"inci maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri şartına bağlı tutulamayacağı ilk fıkrada hükme bağlanmıştır. Sözü edilen maddenin ikinci fıkrasında ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamayacağı kuralı getirilmiştir.
    Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, iş yerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, iş yerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, iş yerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.
    Somut olayda, mahkemece, sendikaya yazılar yazılmış, taraf tanıkları dinlenilmiştir. ....nın 25.06.2015 tarihli yazısında fesih tarihinde davalı işyerindeki üye sayılarının 54 olduğunu bildirmiş ve davacının üyelik fişini ibraz etmiştir. Buna göre davacının, 13.03.2015 tarihinde sözü edilen sendikaya üye olduğu anlaşılmaktadır.
    Davacı tanıkları, işverence davacının sendikadan istifa etmesinin istenildiğini, istifa etmeyeceğini söylemesi üzerine davacının bölümünün değiştirildiğini ve toplu çalışma alanından uzak olan kırpma bölümüne görevlendirildiğini, davacı üzerinde bu şekilde baskı kurulduğunu, ayrıca işverenin açıkça işyerinde sendika istemediğini, gerekirse işyerini taşıyacağı ya da kapatacağı yönünde söylemlerde bulunduğunu, sendikal faaliyetler nedeniyle WC giriş-çıkışlarının süresinin dakikaya bağlandığını, çay molalarının da kaldırıldığını, en ufak bir sohbette haklarında hemen tutanak tutularak sendikalı işçiler üzerinde baskı kurulduğunu, bu baskıların ardından davacının görünüşte performansı düşükmüş gibi iş akdinin feshedildiğini, gerçekte fesih nedeninin davacının sendika üyesi olması ve üyelikten istifa etmemesi olduğunu beyan etmişlerdir.
    Davalı tanıkları ise, davacının performansı düşme eğilimi gösterdiğinden işverence işten çıkartıldığını beyan etmişlerdir.
    O halde, toplanan bu delillere göre mahkemece, feshin sendikal nedenle yapıldığı kanaatine ulaşılması eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır. Zira, sendikaya yazılan yazı ile sendikanın cevabı yetersiz olup işyerinde fesih tarihi itibari ile çalışan, sendikaya üye olan, üyelikten çekilen, üyelikten çekilenlerden çalıştırılan, iş sözleşmesi feshedilen, işten çıkarılanlardan sendikalı olan ve sendikalı olup da işyerinde çalışması devam işçiler olup olmadığı araştırılmadan, yetki başvurusu ve sonucu ile yetki başvurusu öncesinde yapılan fesihlerde işten çıkarılan işçilerden kaçının sendikalı olduğu, yine yetki başvurusu öncesinde işyerine sendikasız işçi alınıp alınmadığı araştırılmadan, ayrıca ....’dan fesih tarihinden 6 ay önce ve sonrasına ait işçi hareketlerini gösterir dönem bordroları getirtilmeden dosyadaki diğer bilgi ve belgeler doğrultusunda hüküm kurulmuştur.
    Belirtilen yönlerden gerekli araştırmaya gidilmeli ve toplanacak deliller dosya içeriği ile yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususu kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır. Davalının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı konusunda eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 31/03/2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi