22. Hukuk Dairesi 2015/10620 E. , 2015/13234 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, davalı sendika Bursa şubesi tarafından yapılan 25.07.2014 tarihli delege seçimlerinin ve buna yönelik olarak alınmış tüm karar ve işlemlerin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı sendikanın Bursa şubesinin 4. olağan genel kurulu için delege seçimlerini 25.07.2014 tarihinde gerçekleştirdiğini, ancak genel kurul sürecinde delege adaylığı sürecinden başlayarak seçimlerin sonuçlanmasına kadar birçok hukuk dışı işlem ve eylemin meydana geldiğini, “Şubelerin Delege Belirleme Usulüne İlişkin Yönetmelik” in açık hükümlerine rağmen davalı sendika şubesinin işyerlerindeki panolara adaylık duyurularını asmadığını ve bu durumun birçok üyenin hak kaybı yaşamasına neden olduğunu, söz konusu şubenin resmi sitesinin de üyeler tarafından sürekli takip edildiğini, hiçbir ilan asılmadığı gibi internet sitesinde de duyuru yapılmadığının gözlendiğini, kanun ve yönetmelikte emredici olarak, seçme ve seçilme hakkının kullanılması için belirlenen hiçbir kurala uyulmadığını, bu usulsüzlüklerin yapılacak genel kurulun sonuçlarına tam olarak etki edeceğinin kuşkusuz olduğunu, yine yapıldı gösterilen ilanlarda dahi üyelerin bilgilerini kontrol etmesi ve adaylık müracaatını yapmalarını sağlayacak yeterli bilgi bulunmadığını, üstelik bazı hastanelerde delege seçimi başvurusuna dair herhangi bir ilan yapılmadığı gibi delege seçimlerinin yapılacağı gün sandık dahi kurulmadığını, 25.07.2014 tarihinde delege seçimlerinin yapılacağının şube tarafından bütün üyelere duyurulduğunu, ancak baskın şekilde delege adayları belirlendikten sonra hemen ertesi gün seçim yapılacağı şeklinde duyuru yapıldığını, halbuki yönetmeliğin 14. maddesine göre seçim tarihinin, seçimden yedi gün önce ilan edilmesi gerektiğini ileri sürerek delege seçimlerinin ve buna yönelik olarak alınmış tüm karar ve işlemlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının talebinin hukuka aykırı olup reddinin gerektiğini, davacı yanın dava açmak amacıyla önceden hazırlık yaparak seçimi karalama kampanyasına seçimden önce başladığını, şube tarafından gerekli ilanların yapıldığını, ayrıca ilanların yönetmeliğe uygun olduğunu, davacılardan ..."un delege adaylığı başvurusunda bulunmuş olup yapılan seçimler sonucunda delege seçildiğini, seçimin mevzuata uygun olarak yapıldığının bir diğer ispatının da bu durum olduğunu, seçimle ilgili duyuruların şube yönetimi tarafından mevzuata uygun biçimde yapıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kabulü ile davalı sendika Bursa şubesi yönetim kurulunun 15.07.2014 tarih ve 22 sayılı kararı ile 21.07.2014 tarih ve 23 sayılı delege seçimlerine ilişkin kararının ve delege seçimlerinin iptaline karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 2/1-ğ maddesinde sendikalar “İşçilerin veya işverenlerin çalışma ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek için en az yedi işçi veya işverenin bir araya gelerek bir işkolunda faaliyette bulunmak üzere oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kuruluşlar” olarak tanımlanmıştır. Anayasanın 51. maddesi de aynı doğrultudadır. Aynı maddenin son fıkrasında sendikaların yönetim ve işleyişlerinin demokrasi esaslarına aykırı olamayacağı vurgulanmıştır.
Somut olayda, davalı sendika Bursa şubesi yönetim kurulunun 15.07.2014 tarih ve 22 sayılı kararının birinci bendi ile şube 4. olağan genel kurulunun 13.09.2014 tarihinde gerçekleştirilmesine karar verilmiş, kararın diğer bentleri ile de delege seçim sürecine dair kararlar alınmıştır. Şube yönetim kurulunun 21.07.2014 tarih ve 23 sayılı kararı ile de yine delege seçim sürecine dair kararlar alınmıştır.
Şube olağan genel kurulunu oluşturacak delege seçimleri de 25.07.2014 tarihinde gerçekleştirilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında davalının temyiz itirazları değerlendirildiğinde;
1-Davalı sendika şubesi delege seçimlerinin iptaline ilişkin mahkemece verilen karar, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu"nun 43. maddesi ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 81. maddesi yollamasıyla; 6356 sayılı Kanun’un 16/2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğundan, davalının bu yöne ilişkin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Genel kurul sendikaların iradesini yansıtan nihai karar organıdır. Genel kurullar bakımından asıl olan ise olağan genel kuruldur. Olağan genel kurul, kanunda ve daha kısa bir süre belirlenmesi koşuluyla tüzükte öngörülen sürelerde düzenli olarak yapılmak zorunda olunan ve yapılması için herhangi bir sebebin ortaya çıkması gerekli olmayan genel kuruldur. Olağanüstü genel kurul ise ancak genel kurulun olağanüstü toplanmasını gerektirir nitelikte objektif ve ciddi sebeplerin bulunması halinde söz konusu olan istisnai nitelikteki genel kuruldur.
6356 sayılı Kanun"un 12. maddesinin ikinci fıkrasına göre “Olağan genel kurul en geç dört yılda bir toplanır.” 4688 sayılı Kanun"un 10. maddesinin ikinci fıkrası da aynı yöndedir.
Sendika tüzüğünün 36. maddesinde de, şube genel kurulunun dört yılda bir, şube yönetim kurulu kararı ve genel yönetim kurulunun onayı ile toplanacağı belirtilmiştir.
Somut olayda, mahkemece iptaline karar verilen 15.07.2014 tarih ve 22 sayılı şube yönetim kurulu kararının birinci bendi ile şube 4. olağan genel kurulunun 13.09.2014 tarihinde yapılmasına karar verilmiştir. Şube yönetim kurulu tarafından, olağan genel kurul yapılmasına dair alınan kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, 4688 sayılı Kanun"un 10. maddesi hükmü gereğince söz konusu kararın alınması zaruridir. Ancak elde olmayan sebeplerle kararda belirtilen tarihte genel kurulun icra edilememesi durumunda, engelin ortadan kalkması ile birlikte derhal yeni bir olağan genel kurul tarihinin belirlenmesi ve bu olağan genel kurulun da kanun ve tüzük hükümleri doğrultusunda en kısa sürede icra edilmesi yine 4688 sayılı Kanun"un 10. maddesi gereğidir.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, mahkemece, 15.07.2014 tarih ve 22 sayılı şube yönetim kurulu kararının birinci bendinin iptaline karar verilmesi hatalı olup, kararın sadece bu yönden bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
1-Mahkemece delege seçimlerinin iptaline ilişkin talep yönünden verilen karar kesin nitelikte olduğundan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi ile uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427/1 ve 432. maddeleri hükümlerine göre davalının temyiz isteminin REDDİNE,
2-Yönetim kurulu kararının iptali yönünden, temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.04.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.