20. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/14216 Karar No: 2012/3246
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/14216 Esas 2012/3246 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kadastro Mahkemesi tarafından verilen bir kararın temyiz sürecinde incelenmesi sonucu Hazine adına çıkarılan bir yerin orman niteliğini kaybedip, bahçe niteliğiyle tespit edildiği, ancak taşınmazın yüzölçümünün doğru tespit edilmediği gerekçesiyle açılan davada mahkemece davanın reddedildiği belirtilmektedir. Kararda, kadastro hâkiminin doğru sicil oluşturma sorumluluğu olduğu ve taşınmazın ada ve parsel numaraları ile tescil edileceği kişinin açıkça belirtilmesi gerektiği ifade edilmektedir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri ise 3402 sayılı Yasa ve 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi olarak belirtilmektedir.
20. Hukuk Dairesi 2011/14216 E. , 2012/3246 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Yasanın Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında, ... ilçesi, ... mahallesi, 125 ada 3 parsel sayılı 213,85 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine 2/B madde ve davacı gerçek kişi lehine kullanım şerhi verilerek Hazine adına bahçe niteliğiyle tespit edilmiştir. Davacı, dava konusu taşınmazın beyanlar hanesinde lehine kullanım şerhi verildiğini ancak taşınmazın 213,00 m² yüzölçümü ile tespit edildiğini oysa ... Belediyesine verdiği beyannameye göre taşınmazın 350,00 m² yüzölçümünde olduğunu belirterek taşınmazın yüzölçümünün 350,00 m² olarak düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davacının kadastrodan sonraki dava sebebine dayandığı gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından davalı taşınmaz hakkında sicil oluşturulmaması gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Kadastro hâkimi doğru ve gerçeğe uygun sicil oluşturmakla yükümlüdür. Sicil oluşturulurken taşınmazın ada ve parsel numaraları ile parselin kim veya kimler adına tescil edileceğinin açık ve tereddüde meydan verilmeyecek şekilde belirtilmesi gerekir. Somut olayda mahkemece, dosyada tutanak aslı davalı olarak bulunan 125 ada 3 parsel sayılı taşınmaza karşı açılan davanın reddine karar verildiğine göre, taşınmazın tespit gibi Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken bu hususta karar verilmemesi doğru değildir. Ancak, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle; hüküm fıkrasının birinci bendinin ikinci satırında yer alan “REDDİNE” kelimesinden sonra gelmek üzere “ ve dava konusu 125 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline” cümlesi eklenmesi suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın değişik 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 06.03.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.