13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/20766 Karar No: 2018/3708 Karar Tarihi: 29.03.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/20766 Esas 2018/3708 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/20766 E. , 2018/3708 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalılar ... ile ... ve dava dışıı .... ile aralarında yapılan 24.07.2004 tarihli emlak alım satım sözleşmesi ile 410.000,00 TL bedelle taşınmaz aldığını ve adına tescil edildiğini, ancak tapu müdürlüğünde yaptığı araştırmada dava dışı ... "ın isminin geçmediğini ve yapılan işlemlerin tarafının davalılar olduğunu gördüğünü, satın aldığı taşınmazının bir kısmının ruhsat ve eki projesine aykırı olduğu gerekçesiyle Belediye Encümenin 13.12.2012 tarihli kararı ile ruhsata aykırı kısmın yıkılmasına karar verildiğini ve yıkımın gerçekleştiğini ileri sürerek belediye ekiplerince yıkılan bahse konu taşınmazın 21 metrekarelik kısmının bedelinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL"sinin taşınmazın satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Davanın davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı eldeki dava ile davalılardan satın aldığı taşınmazın bir kısmının projesine ve ruhsata aykırılık gerekçesi ile yıkıldığını ileri sürerek yıkılan kısmın bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş; Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının talebinin olsa olsa eserdeki ayıba dayalı olabileceği, somut olayda da ruhsata aykırılığın dava konusu taşınmaz satın alınırken tapudaki belgelerin incelenmesi ile anlaşılabilecek bir husus olup, gizli ayıp niteliğinde bulunmadığı, kaldı ki davacının sebepsiz zenginleşmeye yönelik iddiası yönünden de talebin zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Böylece, dava hem zamanaşımı (usulden) hemde esastan reddedilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, bir davada hem usulü hem de esastan reddi gerektiren sebepler var ise, davanın öncelikle usulden reddi gerekir. Bir başka deyişle, görülmekte olan davada hem usulden ve hem de esastan ret gerekçesi oluşturularak karar verilmesi olanaksızdır. Mahkemece, değinilen bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup, bozulmayı gerektirir . 2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.