5. Hukuk Dairesi 2020/2803 E. , 2021/5805 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesinin 4. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/599 E. - 2019/170 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/599 Esas– 2019/170 Karar sayılı kararının incelenmesinde;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki Denizli mahallesi 170 ada 25 parsel sayılı taşınmazın zeminine emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1-Aynı kamulaştırma kapsamında Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/128 E. sayılı dosyasında dava konusu taşınmaza komşu olan 167 ada 28 parsel sayılı taşınmaza aynı değerlendirme yılı itibariyle 382 TL/m2 değer biçilip, Dairemiz denetiminden geçtiği gözetildiğinde, dava konusu taşınmaza 307 TL/m2 değer biçilmesi nedeniyle bilirkişi raporu inandırıcı görülmediğinden, bu bedellerden ayrılma nedenleri konusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2- Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapıların 2018 yılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapı yaklaşık birim fiyatları uygulanarak ve yıpranma payı da düşülmek suretiyle bedellerinin belirlenmesi gerekirken, yapıların niteliği ve üzerindeki ağaçların yaş, cins ve verim durumları gösterilmeden, acele el koyma dosyasında belirlenen yapı ve ağaç bedellerinin denetime olanak vermeyecek şekilde arttırılması suretiyle eksik inceleme ile karar verilmesi
3-Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan 1.964,78 m2’lik kısmının bedeline hükmedildiği halde bu kısmın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline karar verilmemesi,
4-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru olmadığı gibi;
5-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas - 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi"ne GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 19/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.