9. Hukuk Dairesi 2014/1227 E. , 2014/1302 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 15. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2013
NUMARASI : 2013/1171-2013/714
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı faizinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, çalıştığı işyerinin sahibi davalı şirketin özelleştirilmesi nedeniyle iş akdinin 12/02/2004 tarihinde işveren tarafından feshedildiğini, ancak kıdem tazminatının onsekiz gün gecikmeyle 02/03/2004 tarihinde ödendiğini, bu 18 günlük gecikme nedeniyle işverenden faiz talep ettiğini ancak işverenin bu talebi reddettiğini, işverenin ibraname imzalattığını ancak ibranameyi fazlaya dair haklarını saklı tutarak imzaladığını ileri sürerek, kıdem tazminatı faizi alacağını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, açılan davada dava şartlarının oluşmadığını, davacının hakkını kötüye kullandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak;
"Zaman aşımı itirazı asıl alacak için kıdem tazminatından 10 sene ise, onun ferisi olan faiz alacağı kıdem tazminatından sayılmayacağından zaman aşımı 10 sene değil 5 senedir, davacı bu süreyi geçirmiştir, ikinci olarak 18 günlük geç ödemenin doğuracağı faiz alacağının aradan 8 sene geçtikten sonra istenmesinin iyi niyetle bağdaşmadığının, bunun dışında istenen para 10 TL faizi olup bu paraya 250 TL bilirkişi ücreti yatırmak ve mahkeme masrafının bu paranın çok üzerinde olması dava açma hakkının da kötüyü kullanılmasıdır, bu sebeple davacının davasının reddi gerekir..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Yerel mahkeme kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Yerel mahkeme davacının temyiz talebini bir ek kararla hükmün miktar itibariyle kesin olduğu gerekçesiyle reddetmiştir. İş bu ek karar da süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mahkemece yeterli inceleme ve araştırma yapılıp yapılmadığı ve bu bağlamda hükmün eksik inceleme sonucunda kurulup kurulmadığı noktasında toplanmaktadır.
İşin esasına geçmeden önce mahkemece verilen hükmün kesin olup olmadığı, davacı vekilinin temyiz talebinin miktardan reddine dair mahkemece verilen ek kararın isabetli olup olmadığının tespiti gerekmektedir.
Davacı dava dilekçesinde 10 TL kıdem tazminatı faizi talebinde bulunmuştur. Yine dava dilekçesinde, davacı kısmi dava açtığını açıkça belirtmiştir.
Yargılama sırasında bilirkişi raporu aldırılmamıştır.
Her ne kadar mahkemece hüküm sonucu kısmında hükmün kesin olduğu belirtilmiş ve davacı vekilinin temyiz talebi bir ek kararla miktardan reddedilmişse de dosya kapsamından davacının fesih esnasında ne miktarda kıdem tazminatı aldığı, fesih tarihi itibariyle bankaların bir yıllık mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranı tespit edilememiştir. Davacının talep ettiği 18 günlük gecikme nedeniyle kıdem tazminatı faizinin hesaplanabilmesi için davacının fesih tarihinde aldığı kıdem tazminatı miktarının ve fesih tarihi itibariyle bankaların bir yıllık mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranının bilinmesi gerekmektedir. Yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı için davacının davasında haklı çıkması durumunda hüküm altına alınacak alacak miktarı belli değildir.
Bu nedenlerle, mahkemenin davacı vekilinin temyiz talebinin miktardan reddine dair ek kararının kaldırılması gerekmiştir.
Davacı vekilinin temyiz talebinin miktardan reddine dair EK KARARIN KALDIRILARAK DOSYANIN YAPILAN İNCELEMESİNDE;
Yukarıda da belirtildiği üzere mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak;
"Zaman aşımı itirazı asıl alacak için kıdem tazminatından 10 sene ise, onun ferisi olan faiz alacağı kıdem tazminatından sayılmayacağından zaman aşımı 10 sene değil 5 senedir, davacı bu süreyi geçirmiştir, ikinci olarak 18 günlük geç ödemenin doğuracağı faiz alacağının aradan 8 sene geçtikten sonra istenmesinin iyi niyetle bağdaşmadığının, bunun dışında istenen para 10 TL faizi olup bu paraya 250 TL bilirkişi ücreti yatırmak ve mahkeme masrafının bu paranın çok üzerinde olması dava açma hakkının da kötüyü kullanılmasıdır, bu sebeple davacının davasının reddi gerekir..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak davacının işyeri özlük dosyasının celbedilmediği, tarafların bildirdiği delillerin tam olarak toplanmadığı anlaşılmıştır.
Bu sebeple, davacının işyeri özlük dosyası celbedilmeli, tarafların bildirdiği deliller tam olarak toplanmalı ve gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılmalıdır. Bu usulü işlemler yerine getirildikten sonra deliller hep birlikte bir değerlendirmeye tabi tutularak davacının talep ettiği alacağa hak kazanıp kazanmadığı tespit edilmelidir. Bu hususlar yerine getirilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.