MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi


Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalı bankaya ait kredi kartını 18.04.2007"de çaldırdığını, durumu öğrenir öğrenmez bankaya bildirdiğini, ancak bu kartı hiç kullanmadığını, orijinal zarfı açmadığını ve bankayı arayıp şifre almadığını, ancak kredi kartı şifresi kullanılarak 18.04.2007"de nakit çekimi ve alışveriş yapıldığını öğrendiğini ileri sürerek, .... 5.626,00 TL, ...Ltd. Ştnin 1.985,00 TL, Teknosa"nın 1.440,28 TL ile sınırlı olmak üzere, ..."ın 9.651,28 TL nın tamamından sorumlu olmak üzere bu miktarların yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, dava konusu kredi kartı ile ilgili telefonla şifre talep edilmediği, yapılan nakit ve alışveriş işlemlerinin bankanın verdiği ilk şifre ile yapıldığı, dava konusu kredi kartının içinde bulunduğu zarf duruşmada incelendiğinde naylon ambalajın açılır kapanır vaziyette olduğu, şifreyi içeren belgenin açılmadığının tespit edildiği, Adli Tıp Kurumu Belge İnceleme Şubesinin raporunda, inceleme konusu şifre bildirim zarfının yazılarının bulunduğu yüzü üste gelecek şekilde tutulduğunda sağ kenarın açık olduğu ve buradan şifrenin okunabileceği bildirildiği, bilirkişi incelemesinde kartın davacı tarafından kullanıldığına dair herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığı, zarfın hamile teslim edilmeden önce açılıp tekrar.kapatılmasının mümkün olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Kredi kartı ve şifre bilgisi teslimat detayından 09.03.2007"de dava konusu kredi kartının davacıya teslim edildiği anlaşılmakta, davacı da kredi kartını çaldırdığını bildirmektedir. Bu durumda davacı kartı çaldırmakla kusurlu olduğu gibi, sözkonusu kartın kendisine gönderilen şifre öğrenilmeden kullanılması da mümkün değildir. Kaldı ki davacıya geçici olarak verilen şifrenin, kartın teslim tarihinden itibaren en kısa sürede değiştirilmesi davacı tüketicinin sorumluluğunda olup, tüketici bu yöndeki özen yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Bu durumda şifre kullanılan kartın çalındığının bildirilmesinden önce yapılan nakit çekim ve alışverişlerden dolayı davalıların sorumlu tutulması doğru olmamıştır. Açıklanan ilkeler çerçevesinde mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davalılar yararına BOZULMASINA, 08.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.